Çoğu Kuzey Koreli ailelerinden ayrılmışlardı ve yeni bir ülkeye vardıklarında hayatlarına parasız ya da çok az parayla başlayacaklar. | TED | العديد من الكوريين الشماليين قد إفترقوا عن عائلاتهم، وحين يصلون إلى دولة جديدة، يبدأون بمبلغ ضئيل أو دون مال إطلاقاً. |
Ya bir ülkeye doğru araçlar ve yöntemlerle giderek, hastalıkla sağlıklı bir şekilde savaşırsınız, ve hatta bölgesel imha sonucu bile elde edebilirsiniz. | TED | فإما أن تذهب إلى دولة ومعك الأدوات الصحيحة والأسلوب السليم وتفعّله بقوة مما يجعلك تستأصله محلياً |
Bu katil şimdi uzak bir ülkeye mi kaçtı? | Open Subtitles | أهذا القاتل قد فر الآن إلى أراضى بعيده ؟ |
Yeni bir ülkeye ilk kez vardığınızda nerede olduğunuzu öğrenmenin ne kadar akıl dışı bir şekilde zor olduğunu yansıtıyor. | TED | تعكس مدى صعوبة تحمل الكثير في أول وصولك لدولة جديدة. |
Bir televizyon sinyali uzayda kaybolur... yanlış bir uyduya gider ve tesadüfen başka bir ülkeye, başka bir gezegene ulaşır. | Open Subtitles | بالتأكيد، إشارة تلفزيونية تضيع في السماء، و تصل إلى القمر الخاطئ، و تصل عرضا إلى بلد آخر، أو كوكب آخر. |
Afrika'daki yeni bir ülkeye sürülerek. Lanet, haritaya bakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | منفى الى بلد جديد فى افريقيا كان على البحث عنه فى الخريطة لاعرفه |
Yeni bir ülkeye gelip kimseyi tanımamayı ben de bilirim. | Open Subtitles | نعم، وأنا أعرف شعور الحضور لبلد جديد وألا تعرف أحد |
Sokaklardaki bir renge dair kusursuz hatırayla da; uzaklara; başka bir ülkeye, başka bir müziğe hiç durmazcasına sıçrayıp duran imgelem üzerinde. | Open Subtitles | وأن ذكرى لون محدد في الشارع تعود في بلد آخر و بُعد آخر موسيقى أخرى لا نهائية |
Kaçak Naziler, Blake Havayollarıyla uçuyorlar ve güvenli bir ülkeye gitme karşılığı, çalıntı hazinelerini veriyorlar. | Open Subtitles | نازى هارب, وجاء الى هنا بطائرة السيد بليك يبدًل كنوزهم المسروقة لتعبر الى بلاد آمنة |
Ama geri kalanlar, hiç olmadığı kadar zengin ve mutlu bir ülkeye geri döndü. | Open Subtitles | ولكن البقية عادت إلى بلاد أكثر ثراءً ورخاءً من ذي قبل |
Birleşik Devletleri, Sol eğilimli totaliter tehditleri bertaraf etmek için sağ eğilimli totaliter bir ülkeye dönüştürmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نحوّل الولايات المتحدة إلى دولة يمينية دكتاتورية بغية تدبير تهديد اليساري الدكتاتوري |
Bugüne kadar hiç gitmediğin bir ülkeye uçacaksın... üstelik konuştukları dili bile bilmiyorsun... | Open Subtitles | أنتَ على وشك السفر إلى دولة لم تذهب إليها من قبل وبها لغة أنتَ لا تتحدثها |
Bu katil şimdi uzak bir ülkeye mi kaçtı? | Open Subtitles | أهذا القاتل قد فر الآن إلى أراضى بعيده ؟ |
..Galiba başka bir ülkeye gitsem daha iyi. | Open Subtitles | أتدري ماذا؟ تبّاً لهذا. سأهاجر لدولة آخرى. |
Bu insanlar yeni bir ülkeye daha iyi bir hayat kurmak için taşınmıyorlar. | TED | هؤلاء ليسوا أشخاصًا رحلوا إلى بلد آخر ليحظوا بحياة كريمة. |
Hayır, devlet bir çocuğu sizden alıp her iki ebeveynin de izni olmadan başka bir ülkeye götürülmesine izin vermez. | Open Subtitles | لا , الحكومة لن تتركك تأخذ الطفل الى بلد اخر دون موافقة والديه |
Mükemmel günüm bilmediğim bir dilin konuşulduğu bir ülkeye gitmekle başlardı. | Open Subtitles | يومي المثالي يبدء عندما أذهب لبلد حيث يتكلمون بلغة لا أعرفها, وأزياء جديدة |
Şimdi de, milyarlarca nüfusu olan bir ülkeye bitki virüsü gönderme zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت الآن، لزرع الفيروس في بلد.. يبلغ عدد سكانها مليارات. |
Yeni bir ülkeye geldiğinde daha önce kim olduğunun, hiçbir önemi yoktur. | Open Subtitles | , عندما تأتي الى بلاد جديدة . من حيث كنت من قبل . لا شئ من هذا يهم |
Hükümdar beni kuzeyde uzak bir ülkeye büyükelçi olarak atadı. | Open Subtitles | الذي جعلني سفيراً إلى بلاد توسوك فلاد بلاد بعيدة إلى الشمال |
Güzel, Avrupa'da da bir ülkeye petrolünü çalmak için saldırılmaz. | Open Subtitles | في الواقع ,في اوربا نحن لانهجم على دولة منفردين من اجل سرقة نفطهم. |
İnsanın, kendine böyle bir hikâye anlatan bir ülkeye neden hizmet etmek isteyeceğini anlarım. | Open Subtitles | أستطيع أن أفهم لماذا رجل قد يرغب في خدمة أمته التي تروي نفسها قصة من هذا القبيل |
Eğer Esperanza, suçlu iadesi antlaşması olmayan bir ülkeye kaçarsa, o zaman ayvayı yedik. | Open Subtitles | ان وصل اسبيرانزا الى دولة ليس لنا معها اتفاقية تسليم سجناء قضي علينا |
20li yaşlarında yeni bir ülkeye gelmek nasıl bir histir bilmiyorum. | TED | انا لا اعلم كيف كان شعورهم حينها عندما قدموا الى بلدٍ جديد .. وهم في العشرينات من عمرهم .. |
Pılımı pırtımı toplayıp başka bir ülkeye taşınmayı düşünemem şahsen. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يمكننى ان انتقل الى دولة اخرى |
Tüm mal varlığını geri verin. Sınır bir ülkeye gönderin. | Open Subtitles | نلغي تجميد أصوله ونطير (به إلى دولة محادية لـ(روسيا |