Eğer hala bir şans varsa hala bir umut da vardır. Bence Aang'in bunu denemesini isteyeceklerdir. | Open Subtitles | إذا كانت هناك فرصة و أمل أعتقد أنهم سيريدون من آنـج الذهاب |
Ben de istiyorum ama ya bir şans varsa? | Open Subtitles | أريد ذلك , أيضا , لكن ماذا لو كانت هناك فرصة ؟ |
Bizim için bir şans varsa, burada olmadığı kesin Ava. | Open Subtitles | ولكن إن كانت هناك فرصة لنا يا ايفا , فهي ليست هنا |
Hayır. Eğer bir şans varsa, o yaşıyorsa, onu bulmaya gideceğiz. | Open Subtitles | لا , إذا كان هناك فرصة انه حي ، سوف نذهب لنغتنمها |
Chris'in bana inanması için bir şans varsa o da kendim anlatmak zorunda olduğumdu. | Open Subtitles | إذا كان هناك فرصة أن (كريس) سيصدقني كان عليّ إخباره بنفسي |
Galavan'ın ailemi öldürenin kim olduğunu bilmesine dair en ufak bir şans varsa değerlendireceğim. | Open Subtitles | لو كان هناك فرصة بمعرفة (غالفان) للرجل الذي قتل والدي، عليّ أخذها |
Bir daha birleşmemiz için en ufak bir şans varsa bile başka şeyler de keşfetmeliyim. | Open Subtitles | لو هناك فرصة للعودة لبعضنا البعض، عليّ خوض تجارب |
Bir daha birleşmemiz için bir şans varsa sikik bir garsonu keşfedemezsin! | Open Subtitles | لو هناك فرصة للعودة لبعضنا البعض، لا يمكنك خوض تجربة مع نادل حقير |
Ama barış için bir şans varsa adil bir barış için kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | ولكن إذا كانت هناك فرصة لصنع السلام سلام عادل علينا أن نستغلّها |
- Eğer bir şans varsa... | Open Subtitles | -إن كانت هناك فرصة ... |
Ancak nihayet gelinim, Lallybroch'un Hanımefendisi Claire Fraser'la eve gidebileceğime dair bir şans varsa... | Open Subtitles | لكن إن كان هناك فرصة أن يمكنني العودة لموطني أخيراً ,مع عروستي ...(كلير فريزر), سيدة (لالي بروخ) |