Her neyse, sizinle, neredeyse çalışmak bir şerefti. | Open Subtitles | على كلّ حال، لقد كان شرفاً العمل تقريباً معكم |
Ünlüler Kaldırımı'nda olmak bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرفاً لنا أن ننضم لرصيف المشاهير |
Yaptıklarına teşekkür ediyorum. Seni tanımak bir şerefti. | Open Subtitles | "وأشكركَ على كلّ ما قمتَ به، قد كان شرفاً لي" |
Ben gidip arabada bekleyeceğim. Sizinle tanışmak bir şerefti. Güle güle. | Open Subtitles | اذا سأذهب و أنتظر في السياره, كان من الشرف لقاؤكِ, وداعا |
Size hizmet etmek büyük bir şerefti Sahip. | Open Subtitles | لقد كان شرف عظيم لي لخدمتك يا سيدي |
Başkanım, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كان شرفًا لي |
Sizinle hizmet etmek, bir şerefti. | Open Subtitles | الخدمة معك كانت شرفًا لي. |
Kesinlikle. Hanımefendi, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | بالطبع، ويا سيدتي، كان شرفاً لي |
Seninle çalışmak benim için bir şerefti Örümcek Adam. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً لي يا رجل العنكبوت. |
Hayır, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | كلاّ، لقد كان شرفاً لي |
Aday gösterilmek bir şerefti. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً لأكون مرشحاً |
Sizinle hizmet etmek bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرفاً أن أخدم معك |
Benim için bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرفاً لي |
- Seni tanımak bir şerefti, doktor. - Hislerin karşılıklı, dostum. | Open Subtitles | لقد كان من الشرف معرفتك يا دكتور - الشعور متبادل، صديقي - |
Sizinle hizmet etmek bir şerefti. | Open Subtitles | كان من الشرف ان اخدم معكم |
Onunla çalışmak bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرف لي الخدمة معه |
Bizim için bir şerefti Başkan Hanım. | Open Subtitles | كان شرف لي سيدتي الرئيسة |
- Benim için bir şerefti. | Open Subtitles | - كان شرفًا لي. |