Bu işin arkasındaki insanları bulmamıza yardımcı olabilecek bir şey biliyorsan, bana hemen söyle. | Open Subtitles | لو تعرف أي شيء ,يمكن أن يساعدنا في معرفة المتورطين في هذا لتخبرني الان |
Seni elememizi sağlayacak bir şey biliyorsan bunu bizimle paylaş. | Open Subtitles | لو تعرف أي شيء يساعدنا بإبعادك عن الشبهات أخبرنا |
Eğer bir şey biliyorsan eğer bir şey söylediyse, bana söylemelisin. | Open Subtitles | إذا كنتي تعرفين شيئاً إذا أخبركِ أيّ شيء، يجب أن تخبريني |
Candace, eğer bir şey biliyorsan, şimdi söyleme daha iyi olur. | Open Subtitles | كانداس، إذا كنتِ تعلمين شيئاً من الأفضل أن تخبريني به الأن |
Eğer bir şey biliyorsan ve onu bildirmezsen bu seni de suçlu yapar! | Open Subtitles | إذا كنت تعرف شيئاً فعليك إخباري به وإلا تعتبر متستر على مجرم |
Neyse, benim sorunum şu... bu konuda bir şey biliyorsan, sözümü kesip anlatabilirsin. | Open Subtitles | لكن على أي حال هذه مشكلتي وإذا كنت تعرف أيّ شيء إذا شعرت بشيء من ذلك أعلمني |
bir şey biliyorsan, normal olmayan bir şey görürsen beni ara. | Open Subtitles | ،لو علمت شيئاً ،لو رأيت شيئاً غير اعتيادي اتصلي بي |
O yüzden eğer bilmediğim bir şey biliyorsan... | Open Subtitles | لو لم تكوني على علم بشيء أجهله... |
Eğer Adalind Schade ile ilgili bir şey biliyorsan hemen söyle. | Open Subtitles | "لذا ، إذا كنتَ تعلم شيئاً عن "اداليند شايد فهذا هو الوقت لتتحدث |
Eğer bir şey biliyorsan bana söylemelisin. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني إن كنت تعرف أي شيء |
Evlat,eğer İkinci Dünya Savaşı hakkında herhangi bir şey biliyorsan, bir Japon'un, bir beyaz askeri herhangi bir suçla itham etmesinin asla ciddiye alınmadığını bilmen gerekir. | Open Subtitles | بُني, إن كنت تعرف أي شيء عن الحرب العالمية الثانية فأنت تعلم أن اليابانيون إن اتهموا جندياً أبيضاً.. بجريمة, أية جريمة, فإنها لن تؤخذ على محمل الجد. |
Yani, Rachel'ın cinayeti hakkında bir şey biliyorsan.. | Open Subtitles | لذا ، لو كنتَ تعرف أي شيء عن مقتل (راشيل) |
Yani, eğer oğlumun durumuyla ilgili bir şey biliyorsan neler olup bittiğini ben de bilmeliyim. | Open Subtitles | إن كنتِ تعرفين شيئاً عن ابني فأحتاج لمعرفته |
bir şey biliyorsan, bana söylemek zorundasın. | Open Subtitles | إذا كنت ِ تعرفين شيئاً فيجب عليك ِ أن تخبرينني |
-Eğer bir şey biliyorsan... -Hayır, bilmiyorum. | Open Subtitles | إن كنتِ تعرفين شيئاً - لا، لا أعرف - |
Bak, eğer bir şey biliyorsan bana söylemek zorundasın. Çünkü bunun altından kalkamam. | Open Subtitles | أصغي، لو تعلمين شيئاً عليكِ أنّ تخبريني، لأنّني ليس بوسعي تدبّر هذا وحيداً. |
bir şey biliyorsan şimdi söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | إذا كنتِ تعلمين شيئاً ما عن هذا الأمر، هذا هو الوقت المناسب لكي تتكلمي. |
Eğer bir şey biliyorsan, söylemenin tam zamanı. | Open Subtitles | لو أنك تعلمين شيئاً فهذا هو الوقت المناسب |
Eğer bir şey biliyorsan ya da duyarsan haber verirsin, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً إذا كنت تعرف شيئاً أو سمعت شيئاً يجب أن أعرف |
Eğer Joe McKenzie hakkında en ufak bir şey biliyorsan hemen söylesen iyi edersin yoksa kıçına tekmeyi basacağım, Frye. | Open Subtitles | إنْ كنت تعرف أيّ شيء عن (جو ماكنزي) فالأفضل أن تخبرني الآن، وإلا فلن أتساهل معك يا (فراي) |
bir şey biliyorsan, bize de söyle. | Open Subtitles | ، إذا علمت شيئاً . يجب أن تتصل بنا |
Roman, eğer bir şey biliyorsan, bana söylemelisin. | Open Subtitles | (رومان) اذا كنت تعلم شيئاً أخبرني ؟ |
Tommy, bir şey biliyorsan anlatmalısın. | Open Subtitles | إذا كنتَ تعرف شيئاً يا (تومي) فعليكَ التحدّث |
Sana yalvarıyorum eğer bize olanlar hakkında bir şey biliyorsan bana söyleyebilir misin lütfen? | Open Subtitles | اذا كنتي تعرفين اي شئ عن ماحدث لنا يمكنك فقط أن تقول لي ، من فضلك؟ |
Eğer bir şey biliyorsan, bana bir işaret ver. | Open Subtitles | إنظر لو أنك تعرف شىء ما أعطني إشارة فقط |