| bir şey bulduk. Çocuk barınağı var mı bakar mısın? | Open Subtitles | لقد وجدنا شيئاً تفقدي إن كان هناك ملجأ أطفال |
| Kurbanın eşyaları arasında size ait bir şey bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شيئاً لك ضمن مقتنيات الضحية عندما مات |
| Sanırım bir şey bulduk. | Open Subtitles | اذا نعتقد أننا وجدنا شيئا طريقة جديده تسمى أنتزاع وسحب السائل |
| bir şey bulduk! Şimdi yaygın olarak bu dosyalara nereden erişildiğini görüyoruz. | Open Subtitles | لدينا شيء هنا، الآن نرى من أين يتم الدخول عادةً إلى الملفات |
| Ama hoşuna gidecek bir şey bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على شيء ما أعتقد بأنه سينال إعجابك. |
| Fabrikada çok ilginç bir şey bulduk. | Open Subtitles | أتعلمين لقد وجدنا شيء مثير للغاية بالمصنع |
| Beyin kimyasında bir şey bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شيئاً في كيميائها العصبيّة، شيئاً فريداً |
| Ama sonra daha önemli bir şey bulduk. Her şeyi değiştiren bir şey. | Open Subtitles | لكنّنا وجدنا شيئاً أكبر أهمّيّةً شيئاً غيّر كلّ شيء |
| bir şey bulduk, bir geçiş. Çıkış yolumuz olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | لقد وجدنا شيئاً ممر جديد نظنه طريق الخروج |
| Saat üçte masajım var. Sana ait bir şey bulduk. | Open Subtitles | ــ لدي جلسة تدليك بعد 15 دقيقه ــ وجدنا شيئاً يخصك |
| Hastanenin hediye dükkânı kısıtlıydı ama bir şey bulduk. | Open Subtitles | التشكيلة بسيطة في متجر هدايا المستشفى و لكننا وجدنا شيئاً مناسياً |
| bir şey bulduk. Kuzey kanadındaki bodrum koridoru, bölge 36. Destek gerek. | Open Subtitles | لقد وجدنا شيئا في القبو، الجانب الشمالي، الشبكة 36 |
| Sonunda çamur ve kayadan başka bir şey bulduk. | Open Subtitles | أخيرا وجدنا شيئا أخر غير الصخور والقذارة |
| Ki bize karşı çalışan şeyle aynı. Sanırım bir şey bulduk. | Open Subtitles | وهو نفس الشيئ كما لو أنه يعمل ضدنا أعتقد أننا وجدنا شيئا |
| Otobüslerin üzerinde kameralar var ve işte! bir şey bulduk. | Open Subtitles | الحافلات لديها كاميرات عليها وها هى ذا لدينا شيء ما |
| -Buraya gelin, bir şey bulduk. Onu gördük! | Open Subtitles | لدينا شيء ما هنا يبدو انه لدينا صورته |
| Getirdiğiniz satıcıda garip bir şey bulduk... | Open Subtitles | عثرنا على شيء غريب مع المروج الذي احضرتماه إلى هنا |
| Operasyonunu yaparken benzersiz bir şey bulduk. | Open Subtitles | عندما قمنا بعمليتك وجدنا شيء فريد للغاية |
| Çipte bir şey bulduk, aradığımız değil, ama ipucunu izlemem gerekiyor. | Open Subtitles | لقد حصلنا على شيء من الشريحة ليس ما كنا نبحث عنه .. ولكنه خيط |
| Bir blok ötede bir şey bulduk. Lanet olsun! | Open Subtitles | وجدنا شيئًا على بعد مبنى اللعنه |
| Şimdi bir şey bulduk. | Open Subtitles | الان لدينا شىء ما. |
| bir şey bulduk patron. | Open Subtitles | لدينا شيئ أيّها الرئيس. |
| bir şey bulduk. Essex'in sahip olduğu tüm taşınmazların listesi. | Open Subtitles | حصلتُ على شيء قائمة بكلّ أملاك (إسيكس) |
| Olay yerinde bir şey bulduk. | Open Subtitles | وعثرنا على شيء في موقع الجريمة |
| Ormanda bir şey bulduk. Ne ? | Open Subtitles | لقد وجدنا شئ ما فى الغابة ماذا ؟ |
| Anahtar kartında bir şey bulduk. | Open Subtitles | حسناً ، لقد وجدنا شىء فى البطاقه الرئيسيه |
| Scauldronlar hakkında şaşırtıcı bir şey bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شيئ مدهش عن تلك التنانين |
| Hey, Walt, kovanı bulabilmek için olay sahasını genişlettik ama başka bir şey bulduk -- | Open Subtitles | مهلا,والت,عندما وسعنا في مسرح الجريمة لنبحث عن الغلاف,وجدنا شيئاَ آخر |