Kahverengi bir sıvı vardı ki, bir an için meme uçlarımı bir hoş ettiğini sandım ama galiba psikolojikti, çünkü kalanını fondip etmeme rağmen bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | كان هنالك ذلك السائل البني الذي إعتقدت أنه جعل حلماتي تُنَمِل لوهلة لكن أعتقد أن ذلك كان تأثيراً نفسياً لأني دهنت بقية جسدي به ولم أشعر بشيء |
Evime götürdüm,yavaşça soydum, o muhteşem vücudunu baştan aşağı yaladım, ve hiç bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | أخذته للعودة إلى منزلي، وخلع ملابسه، حرك لسانه فوق وأسفل جسمي الرائع ولم أشعر بشيء. |
Andy'nin hayatta olduğu dönemden beri böyle bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | إنني لم أشعر بشيء كهذا منذ أن كان "آندي" على قيد الحياة |
Siz başıma bu şeyi vidaladığınız zaman hiç bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء عند وضعكم هذا في رأسي |
İlk geldiğimde ben de babam için bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء تجاه والدي أول ما جئت |
Hayır, ben bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | كلا لا أشعر بشيء |
Geldiğinde bile bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء حتى وهو يقذف. |
Geldiğinde bile bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء حتى وهو يقذف. |
Başta bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | في البداية لم أشعر بشيء |
-Ben bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | -أنا لا أشعر بشيء |
bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء |
Hiç bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء |
Ben bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء |
Ben bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم أشعر بشيء |
bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لا أشعر بشيء |