-Sakin ol hiç Bir şey olmadı. -Bir şey yapmadığın için henüz olmadı. | Open Subtitles | ـ على رسلك, لم يحدث شيء ـ أحياناً لا تستطيع الحول دون ذلك |
Bunlardan birinin neden olduğu sarılık dışında başka hiç Bir şey olmadı. | TED | لم يحدث شيء عدا أنى أصبت بالصفراء نتيجة أحد هذه الأشياء. |
Anlattıklarını biliyorum Liam, ama bence yalan söylüyorsun. Aslında öyle Bir şey olmadı, haksız mıyım? | Open Subtitles | ولكنني اعتقد أنك تكذب، هذا ليس ما حدث حقًا، صحيح؟ |
Endişe ettiğiniz için teşekkürler ama böyle Bir şey olmadı. | Open Subtitles | أقدّر هذا القلق لكن لا شيء حدث كهذا |
Sonuçta Bir şey olmadı ama takımı bırakmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | ولم يحدث أي شيء في نهاية الأمر سوى أن الطفل قد ترك الفريق |
Dün gece kulüpte tanıştığımız kızı taksiye bindirdikten sonra Bir şey olmadı, değil mi? | Open Subtitles | اذا التقيت انت و الفتاة ليلة أمس في النادي لم يحدث شئ بعدك تركتها فى سيارة الاجره |
Şu an hiç Bir şey olmadı, Audrey bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | لأن الان لم يحدث شىء اودرى لم تعرف شيئاً |
Bu saçmalıkla başa çıkmak zorunda kalan bendim ve hiç kötü Bir şey olmadı. | Open Subtitles | أنا الوحيدة التي يجب عليها أن تعيش مع هذه الشئ المرعب و لم يحدث شيئاً سيئاً |
Öyle olabilir, ama bu tür bir savaş partisini haklı çıkaracak Bir şey olmadı. | Open Subtitles | ذلك قد يكون لذا، لكن لم يحدث شيء لتبرير هذا النوعِ من حرب الاحزاب |
Buradaki ilk gecemde bana çıkmayı sorar gibi yapmıştı, ama hiç Bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد طلب مني ان نخرج في اول ليلة لي في المدينة لكن لم يحدث شيء |
fark etmez, çünkü hiç Bir şey olmadı, değil mi, Phoebe? | Open Subtitles | لايهم, لأنه لم يحدث شيء, أليس كذلك, فيبي |
Öpmeye çalıştı. Ama Bir şey olmadı çünkü onu ittim. | Open Subtitles | حاول تقبيلي لكن لم يحدث شيء لأنني دفعته بعيداً |
Yemin ederim aramızda Bir şey olmadı istersen ona sor. | Open Subtitles | أقسم لم يحدث شيء بيننا اسئليها اذا تريدى |
Öyle Bir şey olmadı. Sal'in tercihiydi. | Open Subtitles | هذا ليس ما حدث , لقد كان اختيار سال |
Lambert'ların oğluyla aranızda Bir şey olmadı mı? | Open Subtitles | إذاً لا شيء حدث بينك وبين الفتى " لامبارت " ؟ |
Bak, aramızda Bir şey olmadı ve şimdi buraya geliyorum, bundan sonra da olamaz. | Open Subtitles | اسمعي, لم يحدث أي شيء بيننا والآن حيث أنني أنام هنا, لايمكن أن يحدث شيء |
Hayatımın ilk 19 yılında önemli Bir şey olmadı. | Open Subtitles | لم يحدث شئ في أول تسعة عشر عاماً من حياتي |
Bir şey olmadı. Ben de "dönüp onu alayım," diye düşündüm. | Open Subtitles | لم يحدث شىء.لذا فلقد فكرت "يجب أن أعود وأمسكها". |
Bak, biliyorum ikimizin arasında hiçbir zaman Bir şey olmadı ama kim olduğum konusunda kuşkularım vardı ve senin etrafında güvende hissediyordum. | Open Subtitles | أسمع، أعرف أن لم يحدث شيئاً بيننا لكني كنت محتار بشأن هويتي ولقد كنت أشعر بالأمان حولك |
Çünkü hatırladığını sanmıyorum ve eğer böyle bir şey yaşasaydım hissederdim, ki böyle Bir şey olmadı! | Open Subtitles | لا أتذكر هذا وأشعر أن شيء كهذا سيبقى بذاكرتي لو حدث فعلًا, والذي لم يحدث قط |
Bay Leverson'ın "Bir şey olmadı." dediğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت السيد ً ليفرسون ً يقول خارجا ً لم يحصل أي ضرر ً |
Yani, bu gece aranızda Bir şey olmadı, değil mi? | Open Subtitles | ...أَعني, لم يحدث اي شيء بينكم هذه الليلة اليس كذلك؟ |
Ben yerde yattım. Bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد غابت عن الوعي و قد نمت على على الأرض و لم يحدث شيئ |
Yani Skipper'la aranda Bir şey olmadı mı? | Open Subtitles | هل تقولين أنه لم يحدث شيئا بينك و بين سكيبر ؟ |
- Belli, bir şey olmuş. - Hayır, Bir şey olmadı. | Open Subtitles | ـ يبدو ثمة شيئاً ما حصل ـ كلا، لم يحدث أيّ شيء في الحانّة |