ويكيبيديا

    "bir şeydir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شيءٌ
        
    • أمرٌ
        
    • هو أمر
        
    • هو شيء
        
    • إنه شيء
        
    • إنه أمر
        
    • يعني شيئاً
        
    • شيءُ
        
    • انه شيء
        
    • هي شيء
        
    • أنه شئ
        
    • إنها شيء
        
    • شئٌ
        
    • هو شئ
        
    • يكون شيء
        
    Bir kadın için üstüne silah doğrultulmuş olunması bambaşka bir şeydir. Open Subtitles بالنسبة لأمرأة, أن ترى مسدساً موجهاً إليها هو شيءٌ مختلف بالكامل.
    Mutlu sonun ihtimaline dahi inanmak oldukça güçlü bir şeydir. Open Subtitles الإيمان حتّى بإمكانيّة حصول نهاياتٍ سعيدة هو أمرٌ قويٌّ جدّاً.
    Belirsizlik çok kötü bir şeydir. Evrimsel olarak kötüdür. Eğer onun yırtıcı bir hayvan olup olmadığından emin değilseniz, çok geç. TED الآن، الشك شيء سيء للغاية. إنه من الناحية التطورية هو أمر سيئ. إذا كنت غير متأكد أن ذلك مفترس، سيكون الأمر متأخرا جدا.
    Eğer Lord Vorborton ondan sıkıldıysa bu ayrı bir şeydir ve çok yazık. Open Subtitles إذا الرب اربورتون ببساطة تعب الطفل، هذا هو شيء واحد، وأنه لأمر مؤسف.
    İnternetin çeşitliliğini düşünün, internete her türlü veriyi koyabilmeniz gerçekten çok önemli bir şeydir. TED فكروا في تنوّع الشبكة، إنه شيء مهم جداً حقيقة ذلك أن الشبكة تسمح لك بوضع جميع أنواع البيانات هناك.
    Bu da çok doğal bir şeydir, ama bakın kuzenim Ceil'i ele alalım. Tina gibi güzel değildir. Open Subtitles إنه أمر طبيعي ، ابنة عمي سيل على سبيل المثال ليست بجمال تينا على الاطلاق
    Seks; aletini yalatan, kıçını emdiren şeydir ama yakınlık başka bir şeydir. Open Subtitles الجنس هو أن يُمصَ قضيبك أو مؤخرتك، لكن الحميمية هي شيءٌ آخر.
    Ya da hepsi bir sembol veya işaret gibi bir şeydir. Open Subtitles أو هذا الشيء هو رمز أو علامة أو شيءٌ من هذا
    Bir yetişkinin bir çocuğa vurması çok kötü bir şeydir. Open Subtitles عندما يقوم البالغ بضرب الطفل, فإن ذلك أمرٌ سيءٌ للغاية.
    Türbülans hareketli akışkanları olan hemen hemen tüm sistemlerde sık rastlanan bir şeydir. TED مع أنّ هذه الاضطرابات هي أمرٌ شائع، فهي تظهر في أي نظامٍ يحوي موائع متحرّكة.
    Bu hikaye benim için mükemmel bir şekilde son öğrendiğim o dersi yakalıyor: Mutluluk bizim bulduğumuz değil, yarattığımız bir şeydir. TED ترسم تلك القصة بالنسبة لي الدرس الأخير الذي تعلمته: السعادة ليست شيئا نجده، بل هو أمر نصعنه.
    -Seks birbirini seven iki insan arasında olması gereken özel bir şeydir. Open Subtitles الجنس هو شيء خاص بين اثنين من الناس الذين يحبون بعضهم البعض.
    Hayat gibi bir şeydir ki bir kez içeri girerseniz dışarı çıkamazsınız. TED إنه شيء أشبه بالحياة، ما إن تدخلها لا تستطيع الخروج منها.
    Ayarsız bir santrifüj çok üzücü bir şeydir. Open Subtitles إنه أمر محزن جداً جهاز طرد مركزي غير متدرج
    Bir dükkân birlikte yapılabilecek bir şeydir. Open Subtitles المحل يعني شيئاً بإستطاعتنا بناءه مع بعضنا
    O birisini gezegenin yüzeyinde ordan buraya göndermek için bir şeydir. Open Subtitles إنه شيءُ واحد لإرْسال شخص ما هنا وهناك على سطحِ الكوكبِ
    Bu sadece, bilirsin, ilk aşk. Sihirli, uhrevi bir şeydir. Open Subtitles إنّه فحسب ، كما تعلم ، الحبّ الأوّل انه شيء ساحر ، وأثيري
    Karşıt bir bakış açısı, kendisinden öğrenebileceğimiz bir şeydir; tartışacağımız değil. TED وجهات النظر المعارضة هي شيء لنتعلم منه لا لنجادله.
    Anne, babam sanatı düşünerek yapamazsın der. Sanat hissedip yaptığın bir şeydir. Open Subtitles لقد قال أبى أنك لا تفهمين الفن أنه شئ تشعرين به وتقومين بعمله
    Ağzınıza koyduğunuz küçük metal bir şeydir ve tıngırtı sesi çıkarır. Open Subtitles إنها شيء معدني صغير تضعه في فمك وتصدر ذبذبات، موسيقي جداً
    Güç.. Çoğu insanın fazla düşünmediği bir şeydir.. Open Subtitles " الطاقة ، شئٌ لا يفكر به معظم الأشخاص "
    Soğuk yaklaşma, istihbarat işinde uzak durmanız gereken bir şeydir. Open Subtitles الاسلوب البارد , هو شئ تحاول تَجنبه فى عمل الاستخبارات.
    İyileştirme gücü, muazzam bir şeydir. Muazzam bir şey. Open Subtitles والقدرة على الشفاء يمكن أن يكون شيء هائل، شيء هائل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد