| Bir kadınla gizli gizli buluşuyor ve bir şeyin peşinde olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد كان يتجول في الأرجاء مع هذه المرأة و أعتقد أنه يخطط لشيء ما |
| Kellog bir şeyin peşinde ve bence bu askerler buzdağının sadece görünen yüzü. | Open Subtitles | إن كيلوغ يخطط لشيء ما و يروادني شعور بأن أولئك الجنود هم قمّة جبل جليدي. |
| Ya korkutulmuş ya da bir şeyin peşinde. | Open Subtitles | أما أنه فزع، أو يخطط لشيء ما |
| Sirius, Voldemort bir şeyin peşinde dedi. | Open Subtitles | سيريوس قال أن فولدمورت يبحث عن شيء |
| Hayır, başka bir şeyin peşinde olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لا ، انا اتوقع أنه يبحث عن شيء آخر |
| Olmayan bir şeyin peşinde değilim! | Open Subtitles | فلست أطلب ما ليس موجودا |
| - Galiba velet bir şeyin peşinde. - Yüksel Tony. Yüksel şimdi. | Open Subtitles | لعل الفتى بصدد شيء ما - (أعلم، ارتفع يا (توني - |
| Polis hislerim yüzünden olabilir ama bence Cobblepot bir şeyin peşinde. | Open Subtitles | قد يكون لدي شك الشرطي , لكنني أعتقد بأن (كابلبوت) يخطط لشيء ما |
| Hoffman bir şeyin peşinde. | Open Subtitles | هوفمان) يخطط لشيء ما) |
| Zod büyük bir güç barındıran bir şeyin peşinde. | Open Subtitles | كان (زود) يبحث عن شيء ييسر قوى عظيمة |
| Olmayan bir şeyin peşinde değilim! | Open Subtitles | فلست أطلب ما ليس موجودا |
| - Galiba velet bir şeyin peşinde. - Yüksel Tony. | Open Subtitles | -لعل الفتى بصدد شيء ما |