Bak, aklını kurcalayan bir şeyler olduğu belli. | Open Subtitles | اصغي، يمكنني معرفة أن هناك شيء يجول بخاطركِ.. |
Bu konuların uzmanı değilim ama çok acayip bir şeyler olduğu aşikar... | Open Subtitles | لست خبيرا في الأمور القانونية لكن بات من الواضح أن هناك شيء سخيف يحدث |
Cuma akşamı kulübeye gitti, geri döndüğünde ise aklında bir şeyler olduğu besbelliydi. | Open Subtitles | لقد ذهب إلى الكوخ ليلة الجمعة و عندما عاد , فقط... لقد كان واضحاً أن هناك شيء ما في تفكيره و بعد ذلك الورد و العشاء و حجز المنتجع الصحي |
Ölümden sonra bir şeyler olduğu ihtimali için. | Open Subtitles | للمزاح.. إنها فكرة وجود شئ بعد الموت |
Ölümden sonra bir şeyler olduğu ihtimali için. | Open Subtitles | إنها فكرة وجود شئ بعد الموت |