"bir adamın hayatını" - ترجمة من تركي إلى عربي

• حياة رجل
• حياة الرجل
• حياة شخص
• حياة إنسان

Sadece yaşlı bir adamın hayatını kurtarmak içinse saçma.
انه من الغباء أن يكون ذلك فقط من أجل انقاذ حياة رجل مسن

Masum bir adamın hayatını kurtardınız Bay Holmes.
ولم يتم رؤيته ثانية لقد انقذت حياة رجل برئ يا سيد هولمز.

Geçen ay asansörde bir adamın hayatını kurtardım.
أنقذت حياة رجل ٍ داخل مصعد في الشهر الماضي

Kanıtlar ile oynuyorsunuz ve bir adamın hayatını mahvediyorsunuz, sen de bunu biliyorsun.
انت تلوي الحقائق و هذا قد يدمر حياة الرجل و انت تعرفين هذا

Burada bir adamın hayatını kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında iki.
نحن نحاول إنقاذ حياة شخص شخصان إذا كنتم تهتمون

Evet, hız limitini aşmıştım ama tüm bunlar bir adamın hayatını kurtarmak içindi.
أجل، أعترف أنني كنت مسرعاً، ولكن لإنقاذ حياة إنسان

Masum bir adamın hayatını kurtarmaya çalışırken öldü. Pas.
لقد ماتت في محاولة لإنقاذ حياة رجل بريء.

Eğer bir adamın hayatını çalıp bundan bir ders almayacağını sanıyorsan göründüğünden de aptalsın demektir.
اذا سرقتي حياة رجل من تحته وظننتي بأنه لن يتعلم من ذلك فأنتي أغبى مما يبدو

Gerçekten ama nihayetinde bir adamın hayatını sonlandırdı.
انا حقا لااريد، لكن كما تعلمين، هو انهى حياة رجل

Yaşaması gerektiğinden emin olmadığım bir adamın hayatını kurtardım bu akşam.
لقد انقذت حياة رجل الليلة لست متأكدا ان كان يجب ان يعيش ?

Çünkü böyle bir skandal iyi bir adamın hayatını ve seçilme şansını yok ederdi.
لأن فضيحة مثل هذهِ يمكن أن تدمر حياة رجل صالح و فرصة إنتخابه

Ben sadece bir adamın hayatını sen başkasına kızgınsın diye mahvetmediğimizden emin olmak istiyorum.
اود ان نكون على بينة اننا لن نقوم برمي حياة رجل فقط لأنك غاضبة على شخص آخر

Çoğu kraliyet mensubu yaptığını kabul etmez, tek bir adamın hayatını kurtarmak için hatasını telafi etmez.
،معظم من ينتمي لعائلة مالكة لا يعترف بالخطأ .ناهيك عن إنقاذ حياة رجل لتصحيح الأمر

Bugün bir adamın hayatını kurtarmak için buradayım.
كان ذلك في الأيام الخوالي أنا هنا اليوم لأنقذ حياة رجل

Dünyayı yok edecek bir-- kıyımı durdurmak için bir adamın... hayatını istemek... çok şey mi?
...من الكافي جدَاً أن نسأل ...بأنَ حياة رجل واحد ...مقابل محرقة كاملة

Asıl konu bir adamın hayatını kurtardın.
الواقع هو ، أنكِ أنقذتي حياة رجل

Yani, sırf durumu idare edebilmek için bir adamın hayatını mahvettin?
دمرتِ حياة رجل فقط لتبقي على مظهرنا ؟

İyi haber, bir adamın hayatını kurtardım. Kötü haber, yüzüğüm adamın içinde kaldı.
،الأخبار الجيدة أنني أنقذت حياة الرجل الأخبار السيئة أنني قد تركت خاتماً بداخله

Başlangıçta görevinin büyük büyükannesine tecavüz edecek beyaz bir adamın hayatını kurtarmak olduğunu öğrenir.
بشكلٍ مبكرٍ في القصة تكتشفُ الشخصية أن مهمتها هي إنقاذ حياة الرجل الأبيض الذي لاحقًا سيغتصب والدة جدتها.

Kendi merak duygunuzu tatmin etmek için bir adamın hayatını riske attınız.
هل تضع حياة شخص ما في خطرٍ لإشباع فضولك؟

- bir adamın hayatını mahvettiniz!
.. لقد دمرتم حياة إنسان ، و السبب