| O derecede yetenekli bir adamdan hepimiz çok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنّنـا جميعاً بإمكـاننـا التعلّم من رجل ذو مواهب واضحة |
| Bunu, bu binada daha önce yaşamış bir adamdan aldım. | Open Subtitles | أشتريتها من رجل كان يعيش هنا , فى هذة الشقة |
| Soyguncular için elleri dolu bir adamdan daha iyisi yoktur. | Open Subtitles | لا توجد دعوة للسارقين خير من رجل معه كيس بضائع |
| Hayatını kazanmak için mavi şort giyen bir adamdan moda tavsiyesi almayacağım. | Open Subtitles | لن أخذ نصائح بالموضة من شخص يرتدي سروال قصير أزرق لأجل معيشته. |
| Ahlak fiberiyle kaplanmış ama erişkin bir adamdan inanmasını isteyebilir misin? | Open Subtitles | مرتبطة بقوة الشخصية لكن اطلب من رجل ناضج أن يصدقها ؟ |
| Sizin gibi akıllı bir adamdan bunu duymak şaşırttı beni. | Open Subtitles | أنا متفاجئه من هذا الطلب من رجل حكيم ونبيل مثلك |
| Bu tam bir saçmalık adamım.Ölü bir adamdan nasıl bir şey çalabilirsin? | Open Subtitles | أوه، كل هذا هراء يا رجل كيف أسرق من رجل ميت ؟ |
| Sen şarkı yazmış gibi davrandın, ölmüş bir adamdan çalarak. | Open Subtitles | تدعين أنك كتبت أغنية في الحقيقة سرقتيها من رجل ميت |
| Bu mülkü Çinli bir adamdan satın aldım, üç buçuk sene önce falan. | Open Subtitles | لقد اشتريت المنزل من رجل صيني هذا من حوالي ثلاثه سنين و نصف |
| İki gün önce Memphis'te öldürülen bir adamdan çıkarılan mermi ile eşleşti. | Open Subtitles | وحصلت على مطابقة لرصاصة سحبت من رجل قتل في ممفيس قبل يومين |
| Programın gerisindeyim. İlginç. Beni palası olan bir adamdan kurtardın. | Open Subtitles | مثيرٌ للإهتمام ، لقد أنقذتني للتو من رجل معه ساطور |
| Tüketebileceğim bütün yalanları aldım. bir adamdan bir sürü yalan. | Open Subtitles | ومن ثمَّ أوتيت بأكاذيب أتخمتني، كذب فائض من رجل واحد. |
| İş arkadaşımla uzak bir kasabayı ziyaret ediyorduk ve olgun bir adamdan bizi küçük bir mezara götürmesini istedik. | TED | سافرت مع زميل لي إلى قرية بعيدة جدًا، وطلبنا من رجل مسن أن يأخذنا إلى القبر الصغير. |
| Bu köleleri esaretten kurtarmak için bir adamdan fazlası lazım. | Open Subtitles | العبيد يحتاجون أكثر من رجل ليحررهم من العبوديه |
| Bu köleleri esaretten kurtarmak için bir adamdan fazlası lazım. | Open Subtitles | العبيد يحتاجون أكثر من رجل ليحررهم من العبوديه |
| Peki ama sana katlanamayan bir adamdan... nasıl çocuk sahibi olmayı planlıyorsun? | Open Subtitles | و لكن كيف تتخيلين ان يكون لك طفلا من رجل لا يستطيع احتمالك ؟ |
| Evin sadece resmini gören New York'lu bir adamdan geldi. | Open Subtitles | من شخص يسكن في نيويورك رأى فقط صورة بيتك. |
| Çünkü kızını kurtardığım bir adamdan daha fazla sadakat beklerdim. | Open Subtitles | لأنّي توقّعت مزيدًا من الولاء من الرجل الذي أنقذت ابنته. |
| İki günlük harçlığı bile olmayacak kadar para için birini öldüren bir adamdan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتكلم عن رجل قد يقتل لصاً بسبب مبلغ من المال لن يكفيه ليومين |
| Seri numarasına göre bir sene önce komşu kasabadaki bir adamdan çalınmış. | Open Subtitles | الرقم التسلسلي يفيد أنّه سرق من رجلٍ في البلدة -قبل نحو سنة |
| Hastanede elimi tutan, bebeğimiz doğduğunda ağlayan bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | انت تتحدث عن شخص أمسك بيدي في المستشفى. وبكى عندما ولدت طفلته أين كنت أنت ؟ |
| Buraya sıkışmış bir adamdan tarafından verilen bir söz. | Open Subtitles | وهذا هو الوعد الذى يقطعه رجل عالق هنا |
| Çalan bir adamdan kasten aldım ve kâr ile satıyorum. | Open Subtitles | لقد إشتريتها من رجلٌ سرقها، وإنّني بعتها مع الرّبح. |
| Benim başka bir adamdan hamile olmam dışında. | Open Subtitles | عدا أنني حبلى بطفل رجل آخر |
| Sadakati iyi bir fiyat karşılığı satın alınan bir adamdan daha güvenilir biri yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شىء اكثر واقعية من ان تشترى اخلاص رجل ببضعة اموال |
| Kalpsiz bir adam, terbiyesiz bir adamdan daha beterdir çünkü. | Open Subtitles | لإن رجل بدون قلب أسوأ من رجل بدون أخلاق. |