"bir adamdan" - Translation from Turkish to Arabic

• من رجل
• من شخص
• من الرجل
• عن رجل
• من رجلٍ
• عن شخص
• يقطعه رجل
• من رجلٌ
• بطفل رجل
• رجل ببضعة
• رجل بدون

O derecede yetenekli bir adamdan hepimiz çok şey öğrenebiliriz.
أعتقد أنّنـا جميعاً بإمكـاننـا التعلّم من رجل ذو مواهب واضحة

Bunu, bu binada daha önce yaşamış bir adamdan aldım.
أشتريتها من رجل كان يعيش هنا , فى هذة الشقة

Soyguncular için elleri dolu bir adamdan daha iyisi yoktur.
لا توجد دعوة للسارقين خير من رجل معه كيس بضائع

Hayatını kazanmak için mavi şort giyen bir adamdan moda tavsiyesi almayacağım.
لن أخذ نصائح بالموضة من شخص يرتدي سروال قصير أزرق لأجل معيشته.

Ahlak fiberiyle kaplanmış ama erişkin bir adamdan inanmasını isteyebilir misin?
مرتبطة بقوة الشخصية لكن اطلب من رجل ناضج أن يصدقها ؟

Sizin gibi akıllı bir adamdan bunu duymak şaşırttı beni.
أنا متفاجئه من هذا الطلب من رجل حكيم ونبيل مثلك

Bu tam bir saçmalık adamım.Ölü bir adamdan nasıl bir şey çalabilirsin?
أوه، كل هذا هراء يا رجل كيف أسرق من رجل ميت ؟

Sen şarkı yazmış gibi davrandın, ölmüş bir adamdan çalarak.
تدعين أنك كتبت أغنية في الحقيقة سرقتيها من رجل ميت

Bu mülkü Çinli bir adamdan satın aldım, üç buçuk sene önce falan.
لقد اشتريت المنزل من رجل صيني هذا من حوالي ثلاثه سنين و نصف

İki gün önce Memphis'te öldürülen bir adamdan çıkarılan mermi ile eşleşti.
وحصلت على مطابقة لرصاصة سحبت من رجل قتل في ممفيس قبل يومين

Programın gerisindeyim. İlginç. Beni palası olan bir adamdan kurtardın.
مثيرٌ للإهتمام ، لقد أنقذتني للتو من رجل معه ساطور

Tüketebileceğim bütün yalanları aldım. bir adamdan bir sürü yalan.
ومن ثمَّ أوتيت بأكاذيب أتخمتني، كذب فائض من رجل واحد.

İş arkadaşımla uzak bir kasabayı ziyaret ediyorduk ve olgun bir adamdan bizi küçük bir mezara götürmesini istedik.
سافرت مع زميل لي إلى قرية بعيدة جدًا، وطلبنا من رجل مسن أن يأخذنا إلى القبر الصغير.

Bu köleleri esaretten kurtarmak için bir adamdan fazlası lazım.
العبيد يحتاجون أكثر من رجل ليحررهم من العبوديه

Peki ama sana katlanamayan bir adamdan... nasıl çocuk sahibi olmayı planlıyorsun?
و لكن كيف تتخيلين ان يكون لك طفلا من رجل لا يستطيع احتمالك ؟

Evin sadece resmini gören New York'lu bir adamdan geldi.
من شخص يسكن في نيويورك رأى فقط صورة بيتك.

Çünkü kızını kurtardığım bir adamdan daha fazla sadakat beklerdim.
لأنّي توقّعت مزيدًا من الولاء من الرجل الذي أنقذت ابنته.

İki günlük harçlığı bile olmayacak kadar para için birini öldüren bir adamdan bahsediyorsun.
تتكلم عن رجل قد يقتل لصاً بسبب مبلغ من المال لن يكفيه ليومين

Seri numarasına göre bir sene önce komşu kasabadaki bir adamdan çalınmış.
الرقم التسلسلي يفيد أنّه سرق من رجلٍ في البلدة -قبل نحو سنة

Hastanede elimi tutan, bebeğimiz doğduğunda ağlayan bir adamdan bahsediyoruz.
انت تتحدث عن شخص أمسك بيدي في المستشفى. وبكى عندما ولدت طفلته أين كنت أنت ؟

Buraya sıkışmış bir adamdan tarafından verilen bir söz.
وهذا هو الوعد الذى يقطعه رجل عالق هنا

Çalan bir adamdan kasten aldım ve kâr ile satıyorum.
لقد إشتريتها من رجلٌ سرقها، وإنّني بعتها مع الرّبح.

Benim başka bir adamdan hamile olmam dışında.
عدا أنني حبلى بطفل رجل آخر

Sadakati iyi bir fiyat karşılığı satın alınan bir adamdan daha güvenilir biri yoktur.
لا يوجد شىء اكثر واقعية من ان تشترى اخلاص رجل ببضعة اموال

Kalpsiz bir adam, terbiyesiz bir adamdan daha beterdir çünkü.
لإن رجل بدون قلب أسوأ من رجل بدون أخلاق.