Onu araştırmalara dahil edebilirim. Mükemmel bir aday. | Open Subtitles | أعتقد أنني أستطيع جلبها للتجربة إنها مرشحة مثالية |
Bu demek oluyor ki, bir aday var ve siz bu adayı seviyor ve bu adaya oy veriyorsunuz | TED | وهذا يعني أنكم تعتقدون، حسنًا هناك مرشح، تحبون المرشح، يمكنكم التصويت لهذا المرشح. |
Sanırım 3. bir aday yarışa katılıyor. | Open Subtitles | نعتقد أن هناك مرشح ثالث سينضم للإنتخابات |
- Kendilerine baska bir aday bulacaklar ve bu isin acisini da sen çekeceksin. | Open Subtitles | سيحضرون لأنفسهم مرشح آخر و ستعانين أنتِ من مساوئ الأمر |
Partinizin NRI'dan da bir aday çıkardığını duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا ان حزبك اختار هندى من خارج البلاد كمرشح ايضا. |
Yine de bütün kriterleri sağlayan bir aday bulmak zor olacak gibi görünüyor. - Evet. | Open Subtitles | لكن من الصعب العثور على مرشح يطابق كل المعايير. |
- Senden çok fena bir aday olurdu. | Open Subtitles | كنت ستجعل منه أحد المرشحين أجل ، كلا لست كذلك |
Yoksa Gökkuşağı Tepesi için iyi bir aday olurdun. | Open Subtitles | على كل حال ، ستكون مرشحا مثاليا لجبل القوس قزح |
Erken dolaşma için mükemmel bir aday. | Open Subtitles | إنها مرشحة ممتازة من أجل أن تتحرك مبكراً |
Hızlı hareket edersek Hammer'dan çalabileceğimiz mükemmel bir aday var. | Open Subtitles | إنها مرشحة رائعة سوف نستطيع سرقتها من " هامر " إذا تحركنا بسرعة |
Şimdi, şimdiki zamanda, O başkanlık seçimleri için önde giden bir aday, 1944 seçimlerinde muhtemelen Demokratların adayı olacak. | Open Subtitles | الآن فى الوقت الحاضر , هو المرشح الحالى لمنصب نائب رئيس الجمهورية للحزب الديمقراطى سنة 1944 |
Hükümetle bağlantın olmamasıda ... ideal bir aday yapar. | Open Subtitles | وبما أنك لا تنتمي إلى أي فرع من الدولة فأنت المرشح المثالي |
..bir 50 sene daha siyah bir aday olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك مرشح أسود لمدة 50 سنة |
Üçüncü bir aday daha var. | Open Subtitles | ماذا هناك؟ سيكون هناك مرشح ثالث |
Şey, düşünüyorum ki ortada şefin ikinizden birini henüz seçmemiş olduğu gerçeği var bu da demek oluyor ki aklında başka bir aday var. | Open Subtitles | , أظن بما أنه لم يختر أحد بعد يعني أنه لديه مرشح آخر |
Yani başka bir aday mı buldun? | Open Subtitles | بما يتطلب منك هذا المنصب لذا وجدت مرشح آخر ؟ |
Son nefeslerini almaya çalışan umutsuz bir aday gibi görüneceksin. | Open Subtitles | ستبدو وقتها كمرشح يائس يلهث آخر أنفاسه |
Güvenin için sağ ol Birgitte. Ama bu durum yeni, daha uygun bir aday bulunana kadar mı sürecek,.. | Open Subtitles | هل سأستمر حتى تعثري على مرشح اخر؟ |
bir aday tamamiyle bağımsızdı. | Open Subtitles | أحد المرشحين كان مستقلاً تماماً |
Yoksa Gökkuşağı Tepesi için iyi bir aday olurdun. | Open Subtitles | على كل حال ، ستكون مرشحا مثاليا لجبل القوس قزح |
Sahte ölüm belgesi hazırlamak için mükemmel bir aday. | Open Subtitles | مُرشّح مُمتاز لمُساعدتك على تزييف وفاتك. |
Bu sefer daha iyi bir aday seçmeye çalis. | Open Subtitles | وحاول أن تختَر مرشحًا جديرًا أكثر تلك المرة |
Hepsi hala inandıkları bir aday arayan kendi politika komitelerinin büyük bağışçıları. | Open Subtitles | جميعهم متبرعون رئيسيون مع نخبة أحزابهم الخاصة، الذين مايزالون يبحثون عن مرشح يمكنهم الوثوق به |
Şunu bilmelisin, senden daha iyi bir aday, daha iyi bir insan... bulamazdım. | Open Subtitles | اعلم أنّي ما كنت لأستطيع اختيار مرشّح أفضل... ورجل أفضل منك |
Öyle bir aday, öğrenci kuruluna bile seçilemez. | Open Subtitles | كما ترين إن ذلك النوع من المرشحين لن يفوز بإنتخابات الطلبة |
Ben ve arkadaşım biraz önce bakınıyorduk. Uygun bir aday arıyoruz. | Open Subtitles | شريكي و انا كنا على الخارج على ارض الحدث ونبحث عن المرشّح المناسب |