Bu bir kuşağın, nasıl başaracaklarını bilmeseler bile, karanlık ve korkutucu bir hasıma karşı ortak bir amaca doğru harekete geçmesini sağladı. | TED | لقد أنشأ ذلك جيلا واعيا يسعى إلى هدف مشترك في مواجهة عدو مظلم ومخيف، حتى لو لم يعلموا كيف يمكنهم تحقيق ذلك. |
Yani ilerleme çubuğu en azından size bir başlangıç ve bitiş noktası sunuyor ve bir amaca doğru ilerliyorsunuz. | TED | لذا شريط التقدم يعطيك على الأقل رؤية عن البداية والنهاية، وأنك تعمل نحو هدف. |
- bir amaca. | Open Subtitles | - تحتاج سبب - |
Fakat sorular sormak başka bir amaca hizmet ediyor. Bir kişiye duyulduğu mesajını veriyor. | TED | لكن طرح الأسئلة يخدم هدفا آخر، فهي إشارة للشخص الآخر أنه مسموع. |
Buna katılmamın tek sebebi... iyi bir şey yapıp, daha büyük bir amaca hizmet ettiğimizi düşünmemdi. | Open Subtitles | السبب الوحيد خلف انخراطي بهذا هو أنّي ظننتُ أنّنا نفعل شيئًا يخدم هدفًا أسمى |
Bizim teşvik ettiğimiz şey, sınırlamalar olmadan doğal bir yaşama şekli ve daha büyük bir amaca hizmet etme şansı. | Open Subtitles | وما نشجعه هو طريقة طبيعية للحياة بدون محظورات، ومنحها فرصة لخدمة غرض أسمى |
Günümüzde şiir, bir amaca, müzikten ya da bilgisayar programcılığından daha fazla hizmet etmez. Eski Yunanca'da şiir sadece "yapılmış şey" anlamına gelir, | TED | الان لم يعد الشعر هو الشيء الذي يخدم غرضا واحدا مثل الموسيقى وبرامج الكمبيوتر التي تخدم غرضا محددا. |
Beni acımdan alıkoyabilecek bir şeye ihtiyacım vardı, dört gözle bekleyeceğim bir amaca. | TED | احتجت لشيء يخرجني من ألمي، هدف لأتطلع إليه. |
Cazibe bir sahtecilik şeklidir, ama bu sahtecilik belirli bir amaca ulaşmaya yönelik çalışır. | TED | الابهار هو نوع من التزييف لكنه تزييف لتحقيق هدف معين |
Ama ben tasarımı Amsterdam gibi bir yerde aramaya başladım ve fark ettim ki, tasarımın birinci misyonu sosyal bir amaca hizmet etmek. Ve bu sebeple ben de bu bisiklete bir tasarım bisikleti olarak bakmıyorum, | TED | لكنني ابتدأت البحث عن تصميم في مكان كأمستردام وأدركت، تعلمون، العمل الأول للتصميم أن تعد هدف اجتماعي |
Son 1500 günümü tek bir amaca ulaşmak için yorulmadan çalışarak geçirmiştim: hayatta kalmak. | TED | لقد أمضيت الـ1500 يوم الماضية بالعمل بلا كلل ولا ملل لتحقيق هدف واحد: النجاة. |
Her varlık kişisel olarak hareket edebildiği gibi, ayrıca.... ...birlikte ortak bir amaca yönelik eylemlerde bulunabiliyorlar. | Open Subtitles | كل وحدة منها قادرة على التصرف الفردى و لكنهم جميعا يعملون لتحقيق هدف مشترك |
Pekçok Jaffa hayatını böyle bir amaca ulaşmaya adamıştır. | Open Subtitles | العديد من الجافا يعيشون حياتهم على أمل إدراك هدف سامى كهذا |
- bir amaca. | Open Subtitles | - تحتاج سبب - |
Her Nainsan bir neden dolayı ve bir amaca hizmet için burada. | Open Subtitles | كل بشري متواجد هنا إلا وله سبب كما يخدم هدفا |
Terfiden söz etmiştiniz. Artık, daha büyük bir amaca hizmet edeceksiniz. | Open Subtitles | تحدثت عن الترقية الآن ستخدم هدفا أعظم |
Her Nainsan bir nedenden dolayı ve bir amaca hizmet için burada | Open Subtitles | كل لابشري هنا يوجد لسبب و يخدم هدفا |
bir amaca hizmet etti ama. | Open Subtitles | حسنُ، لقد خدم هدفًا |
Birisi beni buldu ve benim bir amaca ihtiyacım olduğunu söyledi. | Open Subtitles | -شخص ما وجدني، وأخبرني أنّي أحتاج هدفًا . |
Bu nesne bir amaca hizmet etmiyor. | Open Subtitles | هذا الشيء لا يخدم هدفًا. |
Kanları, daha yüce bir amaca hizmet edecek! | Open Subtitles | دمائهم ستخدم غرض أسمى! |
Kum saatinin kumları altında gerçek fonksiyonunu yitirmesine rağmen, bu büyük ölçekli binalar çok daha büyük bir amaca hizmet eder. | Open Subtitles | على الرغم من أن وظيفتها الدقيقة فقدت تحت رمال الزمن، الحجم الهائل لهذه المباني يخدم غرضا أعمق. |