Bir anda ortaya başka bir yarışmacı çıktı. Azimli, cesaretli bir yarışmacı daha ortaya çıktı. | Open Subtitles | متنافس جديد ظهر فجأة ويجري بكل شجاعة وإقدام وعزم |
Bir anda ortaya çıktı ve ne olduğunu anlamadan kendimden geçtim. | Open Subtitles | .. ظهر فجأة وفقدت وعيي قبل أن أدرك ما يحدث |
Onu neredeyse 1 yıldır görmüyorum ve sonra Bir anda ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لم أره منذ, تقريباً, سنة, ومن ثم ظهر فجأة من الخلى. |
"Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri Bir anda ortaya çıkmış gibilerdi." | Open Subtitles | في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم |
Beyaz çocuk adamım, Bir anda ortaya çıktı, fırtına gibi. | Open Subtitles | ,الرجل الأبيض، أتى من العدم , يا رجل، مثل إعصار |
"Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri Bir anda ortaya çıkmış gibilerdi." | Open Subtitles | في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم |
Arabayı ne zaman çıkarsam şerefsiz Bir anda ortaya çıkıp bana çarpmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كل يوم أسوق السيارة يظهر لي ذلك الشخص من حيث لا أعلم يحاول أن يصدمني |
Arabamın yanına gitmiştim, ve alışveriş paketlerini bagaja yerleştiriyordum ve Bir anda ortaya çıktılar. | Open Subtitles | لقد كنت اركب سيارتي... وكنت أضع المشتريات في الخلف... ثم ظهروا من حيث لا أعلم... |
Henry'nin en çok ihtiyaç duyduğu anda Bir anda ortaya çıktı. | Open Subtitles | لا أعرف، لكنّه ظهر فجأة عندما كان (هنري) بأمسّ الحاجة له |
Bir anda ortaya çıktı. Yanımızdan koşup çantayı aldı. | Open Subtitles | لقد ظهر فجأة وركض بجوارنا وأخذ الحقيبة |
Bir anda ortaya çıkıyor ve konuşmak istiyor. | Open Subtitles | فقط ظهر فجأة وأراد التحدث |
Tanıklar adamın Bir anda ortaya çıktığını söylüyor. | Open Subtitles | كلا قال الشهود بأنه ظهر فجأة |
Adam Bir anda ortaya çıkıverdi. | Open Subtitles | أعني ظهر فجأة أمامي |
Kız Bir anda ortaya çıktığını ve sonra onun peşinden geldiğini söyledi. | Open Subtitles | تقول الفتاة أنّه أتى من العدم وأنّه سيلحق بها لينال منها الآن. |
Krosoczka ailesi komedi dizisinin kuzen Oliver'iydim, Bir anda ortaya çıkan yeni çocuk. | TED | كنت مثل ابن العم أوليفر لمسرحية سيتكوم لعائلة الكريزوسكا، الطفل الجديد الذي ظهر من العدم |
Bir anda ortaya çıkan dört ağır donanımlı yabancının onları biraz endişelendireceği kesin, yani... | Open Subtitles | يمكنك أن تراهن أن أربعة أشخاص غرباء مدججين بالسلاح يظهرون من العدم |
Bir anda ortaya çıktın. Latin adam. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتى من أنت لقد ظهرت من العدم أيها اللاتينى |
Bu çocuk, Bir anda ortaya çıktı ve ilk turlarda ortalığın tozunu atıp çip sayısında liderliğe oturdu. | Open Subtitles | هذا الفتى يأتى من العدم ، ليكتسح دورات اللّعب مبكراً ، و ينبثق كالقائد الهّشم. |
Adam Bir anda ortaya çıktı. Nereden geldi bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد ظهر هذا الرجل من حيث لا أعلم |
Ama annen... Bir anda ortaya çıktı. | Open Subtitles | ولكن والدتك جاءت من حيث لا أعلم |