Kiralık bir araçla, sınırın karşı tarafından... ..iki toncuk esrar kaçırıyoruz sadece. | Open Subtitles | لأن كل ما نهربه هو طنان من الماريجوانا عبر الحدود الدولية في سيارة منزلية مستأجره |
Garip bir histi, bir düzine silahlı adamla yanıltıcı bir araçla seyahat etmek. | Open Subtitles | كان إحساسًا غريبًا، السفر مع مجموعة من المسلحين في سيارة معتمة. |
Dün öğleden sonra... zırhlı bir araçla malzeme sevkiyatı yapıyorduk. | Open Subtitles | حصل هذا بالأمس بعد الظهر، حين كنا ننقل البضائع في شاحنة مصفحة |
Dün öğleden sonra... zırhlı bir araçla malzeme sevkiyatı yapıyorduk. | Open Subtitles | حصل هذا بالأمس بعد الظهر، حين كنا ننقل البضائع في شاحنة مصفحة |
Ama albümü açıp kapaktan çıkardığınız zaman, ...söz konusu parçanın, ortaya çıkmamasından emin olmak için keskin bir araçla çizildiğini görebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن عندما تفتح الألبوم ، وتخرجه من ظرفه ، سترى أنهم قاموا بتخديش أغنية محددة بآلة حادة ، ليتأكدوا من عدم . اذاعتها |
Kurban önce boğulmuş, sonra keskin bir araçla gövdesinden defalarca bıçaklanmış halde bulundu. | Open Subtitles | الفتاة تعرضت للخنق و من ثم طعنت مراراً* *بآلة حادة عبر معدتها و أربيتها |
Cesedinde birkaç defa geniş bir araçla üzerinden geçildiğine dair izler var. | Open Subtitles | اظهرت الجثة علامات للدهس عدة مرات بواسطة سيارة كبيرة |
Bu sırada, bende sivil bir araçla bekliyor olacağın. | Open Subtitles | أثناء ذلك، سأكون منتظراً في سيارة تجسس هُنا |
Onu birkaç gangster ile birlikte modifiyeli bir araçla ayrılırken görmüşler. | Open Subtitles | سمعت أنّهم رأوه يغادر في سيارة منخفضة مع بعض أفراد عصاباتٍ محليّة |
Başka bir araçla ayrılmış olmalılar. | Open Subtitles | لا بد من أنهم غادروا في سيارة أخرى. |
Yuri ve dostlarının kayıtlı bir araçla suç işleyecek kadar aptal olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | أشك في "يوري" وفتيانه بأنهم سيكونون أغبياء كفاية ليرتكبوا عملية اختطاف في سيارة مسجلة. |
Annen adına kiralanmış bir araçla dolaşarak başına bela açacağını biliyorsun değil mi O'Brien? | Open Subtitles | تعرف أنك تبحث عن متاعب ..بتجولك في سيارة {مستأجرة باسم ، {اوبراين.. |
Onu buraya bir araçla getirmek zorundalar, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد احضروها في شاحنة صح ؟ |
En azından uzaktan kumandalı bir araçla. | Open Subtitles | على الأقل بآلة بعيدة التحكّم |
Sakın, tek bir araçla... | Open Subtitles | ... مستحيل , بآلة واحدة |
Sakın, tek bir araçla... | Open Subtitles | ... مستحيل , بآلة واحدة |
Geniş lastik izindeki morluğun genişliğine bakarsak kurban, daha büyük bir araçla öldürülmüş, küçük değil. | Open Subtitles | وأخر ضيق بالنظر للكدمات- الممتدة من علامة سطح الاطار العريض أعتقد أن الضحية قتلت بواسطة سيارة أضخم وليست صغيرة |