Ben bir uzlaşmaya varmaya çalışan toplumun iki kesimini birleştiren bir arabulucu. | Open Subtitles | ..أنا. وسيط بين طائفتين من المجتمع الذين يحاولون الوصول الى تفاهم |
bir arabulucu, tarafların kabul ettikleri dışında kuralı olmayan bir oyunun hakemi gibidir. | Open Subtitles | وسيط هو من نوع حكم في لعبة مع أي قواعد , بإستثناء تلك التي وافقت من جانب الأطراف المعنية . |
Her şeyi bir arabulucu büyük bir titizlikle halletti. | Open Subtitles | كل شىء كان يحدث بواسطة وسيط |
Muhteşem bir arabulucu olsaydın %20'lik bir kesinti olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت مفاوضٌ ناجح %لما قبلت بنسبة 20 |
Muhteşem bir arabulucu olsaydın %20'lik bir kesinti olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت مفاوضٌ ناجح %لما قبلت بنسبة 20 |
Herkesin gizliliğini saklayan bağımsız bir arabulucu. | Open Subtitles | وسيط مستقل يحمي هوية الجميع |
Jessica ödün istiyorsa, bir arabulucu tutsun, gladyatör değil. | Open Subtitles | لو أرادت (جيسيكا) حلاً وسط عليها تعيين وسيط ليس مقاتل |
Jessica ödün istiyorsa, bir arabulucu tutsun, gladyatör değil. | Open Subtitles | لو أرادت (جيسيكا) حلاً وسط عليها تعيين وسيط ليس مقاتل |
bir arabulucu. | Open Subtitles | محامي . فهي وسيط . |
bir arabulucu. | Open Subtitles | وسيط , نعم |