bir arada kalabilmeniz için bana ihtiyacınız olduğu çok açık. | Open Subtitles | الأمر واضح بأنكما تحتاجاني هنا لنبقى سوياً نحنُ كالعائلة الآن |
Aylar süren ayrılıktan sonra nihayet buluştular ve sonbahara dek bir arada kalacaklar. | Open Subtitles | واخيرا وبعد شهور الى جانب جمع شمل هم سيبقون الآن سوية حتى الخريف. |
Açıkcası hepimizin bir arada kalmasını yeğlerim, ancak bu size kalmış. | Open Subtitles | للامان أنا أقترح أن تبقو هنا سويا لكن هذا يعتمد عليكم |
Ve boyanan binalar, bir arada duran, çok farklı geçmişe sahip insanları anlatan bir bölgedeki mimarı eserler olabilirdi. | TED | وستصبح المباني المطلية بمثابة منحوتات على أرض الطبيعة تتحدث عن اُناس ذوي خلفيات مختلفة جدًا وقفوا سويًا. |
Bilmiyorum, onunla yaşadığı deneyim, daha fazla bir arada olmalarını sağladı. | Open Subtitles | لا أعلم ، مهما كان ما جربته لقد جعلها متماسكة أكثر. |
Olay patlak verdiğinde, hepimizi buradan uzak bir yerde bir arada tutmak istiyorlar. | Open Subtitles | أرادنا جميعاً أن نكون في مكان واحد بعيداً عن هناك عندما يحدث ذلك |
Bu, belki de tüm bu koşulları bir arada tutan etken. | TED | ربما يكون هذا هو الغراء الذي يحمل كل هذه الشروط معًا |
Bizi bir arada tutan tek şey içinde bulunduğumuz ev. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يبقينا سوياً هو السقف الذي فوق رأسنا. |
Bu ekibin büyük kısmı 10 yıldan fazladır bir arada. | Open Subtitles | الآن، غالبية هذا الفريق ظلوا سوياً لما ينوف على عقد |
Biz onları bir arada gördüğümüz zaman, biliyoruz ki onlar gelecekte nasıl yaşayacakları üzerine çalışıyorlar. | TED | حينما أراهم سوياً أعرف أنهم يخططون لكيفية العيش في المستقبل. |
Ondan haber alana dek, burada bir arada beklememizi istedi. | Open Subtitles | لكنها طلب أن نبقى هنا سوية حتى يصلنا خبر منها |
Eski takım yeniden bir arada. Kimse durduramaz. | Open Subtitles | الفريق القديم سوية مرة أخرى.لا شيء بإمكانه أن يوقفنا. |
Evreni bir arada tutan şeyin yerçekimi olduğuna dair muazzam çalışması 1687'de yayımlandı. | Open Subtitles | لقد قام بنشر أفكاره العظيمة حول ربط الجاذبية للكون سويا في عام 1687 |
Bir aileyi yetiştirdin, bir sürü olumsuzluklar arasında bizi bir arada tuttun, bunlar seni ortalamanın çok çok üstünde bir anne yapar. | Open Subtitles | أنتِربيتِعائلة، و جعلتهم يصمدون سويًا في وجه نزاعات هائلة إن قامت بها أي أم عادية فمن شأنها أن تنهار |
Bu aileyi bir arada tutan tek şey sensin. | Open Subtitles | أنت الشيء الوحيد الذي يبقي هذه العائلة متماسكة |
Pekala, Teal'c, herkesi bir arada istiyorum - emin olmak için. | Open Subtitles | حسنا، تيلك، أريد كلّ شخص في مكان واحد فقط للتأكد. |
Bu bizim kederimizin sesiydi, bana sarıldıkları hissiydi ve o sabit duvarlar bizi bir arada tutuyordu. | TED | كان ذلك صوت حزننا. الشعور بأذرعهم حولي، الجدران الثابتة التي أبقتنا معًا. |
bir arada çalışmak zorundalar, gerçekten ama gerçekten yabancı bir ortam, ve onlar için gerçekten yabancı bir ortam çünkü sıradışı. | TED | ويتوجب عليهم العمل معا في بيئة خطرة جدًا جدًا، وهي فعلًا بيئة غريبة عليهم لأنها غير اعتيادية. |
Aile geleneklerimiz var, bunlardan en önemlisi ise Noel'de bir arada olmak. | Open Subtitles | لدي تقاليد عائلية أكثرها اهمية هو ان نكون معاً في عيد الميلاد |
Birlikte yaşar, birlikte eğitim yapar, birlikte savaşır, sonsuza dek bir arada kalırız. | Open Subtitles | نحن نعيش سويّة، نتدرّب سويّة، نحارب سويّة، نقف مع بعضنا من أجل العدالة. |
Muhtemelen yavrular yolu bulabilir ama sadece bir arada oldukları sürece güvendeler. | Open Subtitles | هذه الصغار من المحتمل أن تشق طريقها الخاص ولكنهم يبقوا في أمان إذا إجتمعوا مع بعضهم |
dilimleyicii kesici, soyucu, ezici hepsi bir arada. harika değil mi? | Open Subtitles | قطّاعة، فرامة , مهراسة - الكل في واحد. جميل، أليس كذلك؟ |
Ama hepinizi bir arada görmek bana büyük umut veriyor. | Open Subtitles | ولكن رؤيتكم متحدين جميعاً أيها الجيوانات تعطيني أملاً كبيرا. |
İnsanlar genelde zekâ ile bilinçliliği karıştırıyorlar, özellikle de Silikon Vadisi gibi yerlerde, fakat bu anlaşılır bir şey, çünkü insanda ikisi bir arada işler. | TED | الناس غالباً ما يخلطون الذكاء والوعي، خاصةً في أماكن مثل سيليكون فالي، وهو أمر مفهوم، لأنها في البشر، تعمل سويةً. |
Seçimlere kadar bu ülkeyi bir arada tutabilirim. | Open Subtitles | و يمكنني أن ألم شتات هذه البلد, حتى تحين الإنتخابات, |