Yani, oğlu olursa bir babanın davranacağı gibi mi? | Open Subtitles | أتقصدين كمثل الأب الذي يحب فعله إذا كان لديه إبن؟ |
Sen bir babanın gurur duyacağı bir çocuksun. | Open Subtitles | إنك تمثل الإبن الذي يفخر به أي أب |
bir babanın neler yapmak isteyeceğini anlayabilirsiniz mutlaka. | Open Subtitles | حسناً، بإمكانكِ أن تفهمي بالتأكيد كيف يمكن لأب أن يُرد ذلك. |
Hayattayken bu kadar güçlü bir babanın ölümü çok ağır geliyor. | Open Subtitles | إنهٌأمرمٌثقل... برؤية والد كان قوىجداًفى الحياة... |
Dan gibi bir babanın nasıl senin gibi iyi bir oğlu oldu, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف أنحدرت من أب كادان انك لطيف جدا |
Sanırım bir babanın yapmak zorunda olduğu şeylerden biri bu. | Open Subtitles | أعتقد أنها واحدة من الأشياء الواجب على الأب أن يفعلها |
Bunlar normalde bir babanın öğretmesi gereken şeyler. Ama babam yanımızda değildi. | Open Subtitles | هذه الأشياء عادة ما يعلمها الأب لابنه ولكن أبي لم يكن في الجوار حينها |
İşte bir babanın çocuğunu kaybettiğinde yaşadığı acı da bu. | Open Subtitles | هذا هو الألمُ الذي يشعرُ به الأب حينما يفقدُ اينته. |
bir babanın oğluna olan sevgisi gibisi yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك حقاً حباً مثل حب الأب لابنه، أليس كذلك؟ |
Kızı katledilmiş bir babanın görünüşü çok mu komik? | Open Subtitles | منظر الأب الذي قـُتلت ابنته... هل هو مضحك فعلا؟ |
Hadi, seni tanıyorum, John, tıpkı bir babanın çocuğunu tanıdığı gibi. | Open Subtitles | بحقك أنا أعرفك يا (جون) مثل الأب الذي يعرف ابنه. |
Korkan bir babanın nesi iyi? | Open Subtitles | ما هو جيد الأب الذي يخاف؟ |
Bu bir babanın yaşama amacıdır. | Open Subtitles | بل كان مما يفرح أي أب. |
İyi bir babanın yaptığını. | Open Subtitles | الذي سيفعله أي أب جيد |
Oğlunu kaybetmiş bir babanın üzerine atlayacak ne kadar kadın var bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لن تصدقى كم عدد النساء الأتى خلعوا سراويلهم لأب قد فقد إبنه |
Resmi ve meşru bir babanın isteyebileceği en iyi resmi ve meşru oğullarsınız. | Open Subtitles | أنتم الثلاثه أفضل ابناء رسميين وقانونيين يمكن لأب رسمي وقانوني ان يتمناهم |
Biliyorum, Section 20 bir babanın çalışabileceği yer değil. | Open Subtitles | الوحدة 20 ليست مكاناً لأب |
Hayattayken bu kadar güçlü bir babanın ölümü çok ağır geliyor. | Open Subtitles | إنهٌأمرمٌثقل... برؤية والد كان قوىجداًفى الحياة... |
bir babanın oğlunu savaş alanına götürmesinin sorumsuzluk olduğunu düşünebiliriz de. | Open Subtitles | قد نعتبر أن ذلك الامر كان تصرفا غير مسؤولا من أب أن يجر ولده إلى ساحة قتال |
Verdiğim kararlar, bir babanın vermesi gereken kararlar olunca kardeşlerime kardeşlik yapmak giderek zorlaşıyor. | Open Subtitles | "الأمر يصعب أكثر وأكثر لأكون أخ" "عندما تكون قراراتي مثل التي يجب على الأب أن يقررها" |
Ve sana duyduğum sevginin bir babanın çok sevdiği... | Open Subtitles | وبالحب الذي يكنه الأب لابنه |
Bu sanki, bir filmde bir babanın uzun zamandır... görmediği oğlunu arama sahnesi gibi görünebilir. | Open Subtitles | مثل هذا المشهد في الأفلام الذي يحاول به الأب أن يجد ابنه الذي لم يره طوال حياته |
Böyle konuşma Oliver. bir babanın sevgisine saygı duyulmalıdır. | Open Subtitles | لا تتكلم هكذا حب الأب شيء يعز ويحترم |