Katılıyorum, hemen t-shirt'ünü giy, burası federal bir bina, spor salonu değil. | Open Subtitles | أوافقك, إرتدي قميصك ثانية هذا مبنى فيدرالي و ليس ساحة لرفع الأثقال |
O tekerleği değiştiriken 5 sokak ileride 8 katlı bir bina patlatılarak yıkıldı. | Open Subtitles | كان يغير الاطار عندما انفجر مبنى من ثمان طوابق على بعد خمس شوارع |
Tüm binalarına baktık. Sahip olduğu bir bina kaydı yok. | Open Subtitles | راجعنا جميع ممتلكاته وما من سجلّ على امتلاكه أيّ مبنى |
Generallerin toplandığı büyük bir bina ama bu önemli değil. | Open Subtitles | انها بناية كبيرة حيث الجنرالات يَجتمعونَ، لكن ذلك لَيسَ مهمَ. |
İçinde hasta olan bir bina, ama bu önemli değil. | Open Subtitles | ما هذا؟ بناية كبيرة بها المرضى، لكن ذلك لَيسَ مهمَ. |
Bir "yaradılışçı"nın ( evrim karşıtının) hazırladığı bir broşürde harika bir sayfa vardı ve içinde şunlar bulunuyordu. " TEST 2 ; 1)Bir inşa edeni bulunmayan herhangi bir bina biliyor musnuz ( evet ) ( hayır ) . | TED | أحد كراسات المؤمنين بالخلق فيها هذه الصفحة الرائعة : إختبار 2 هل تعرف مبني ليس له باني؟ نعم لا |
İnsaf et biraz. Yedi ceset, hastanelik üç kişi, yıkılan bir bina. | Open Subtitles | كفاك ، سبع أموات ، ثلاثة في المستشفى ، و تذمر مبنى |
bir bina dolusu polis. Başka bilmemiz gereken ne var? | Open Subtitles | انه مبنى كامل من رجال الشرطة ماذا تحتاج أن تعرف؟ |
Geldiğin tarafta mavi bir bina var. Orası misafirperverlik merkezi. | Open Subtitles | ثمّة مبنى أزرق من حيث دخلتَ، ذلك هو مركز الاستضافة. |
Hasarlı yüksek bir bina ve çatısında bir helikopter olacak. | Open Subtitles | أبحث عن مبنى عالٍ به أضرارٌ هيكليه والمروحية على السطح |
Bunlardan daha uzun bir bina olmadığını mı söylüyorsun bana şimdi? | Open Subtitles | وأنت تخبرني أن هناك مبنى واحد أطول من كل من هذه؟ |
Hem ön hem de arka tarafa görüşü olan boş bir bina vardı. | Open Subtitles | كان هُناك مبنى واحد خاوي مع خط رؤية واضح من الأمام ومن الخلف |
Bina satın alırlar, ya da bir bina kiralarlar, ya da bir alan kiralarlar, ve bu alanı eşyalarla doldururlar. | TED | يشترون مبنى , أو يستاجرونه أو يستأجرون بعض المساحات يملؤون المساحات بأشياء |
Burada Oberlin Koleji'nde tasarladığımız işletimi için ihtiyacı olandan fazla enerji üreten ve kendi suyunu temizleyen bir bina var. | TED | هنا مبنى بكلية أوبيرلين قمنا بتصميمه فهو يصنع طاقة أكثر من التي يحتاجها لتشغيل وتنقية مياهه. |
Burada Gap için bir bina var, San Bruno, Kaliforniya'nın eski otları çatısında. | TED | هنا مبنى لشركة قاب ، حيث الأعشاب القديمة لـ سان برونو، كاليفورنيا، توجد على السطح. |
Ve exponun girişinde bir bina tasarlamak için görevlendirildik. | TED | فحصلنا على تفويض لتصميم بناية عند مدخل المعرض. |
42 katlı bir bina kadar yüksek, ve buraya da Özgürlük Heykelini referans ölçek olarak koydum. | TED | هذا بعلو بناية ذات 42 طابق. و وضعت تمثال الحرية هناك كمرجع للقياس. |
Dün onu fark ettikleri çatıya yukarıdan bakan bir bina. | Open Subtitles | في مبني يطلّ على السطح الذي رُصد عليه البارحة |
İyice sarın, bir otobüse atlayın, yüksek bir bina bulun onuncu kata çıkıp çöp oluğuna bırakın. | Open Subtitles | لفيه بشكل محكم واستقلي حافلة وادخلي عمارة عالية اصعدي نحو الطابق الـ10 والقيه عبر منفذ القمامة |
Kuzey tarafındaki deposunda yahudi esirler olan bir bina var. | Open Subtitles | هناك السجناء اليهود في المبنى. نحن تغطي هجوم من الشمال. |
Altı üstü bir bina Oliver. | Open Subtitles | إنّه مجرّد بناء يا (أوليفر). {\fad(300,1500)\} "ســهـــم) - (الـمـوسـم الثاني))" " الحلقة الـ 19: |
Bir keresinde ta Malaga'ya uçtum bir ekiple beraber çünkü belgeler imzalı ve mühürlü falandı hani şehrin resmi mühürleriyle. Oraya gidip limanda bir bina yapmamı istiyorlardı. | TED | في إحدى المرات سافرت بعيداً إلى ملقة مع الفريق لأن كان الموضوع يشمل عقداً موقعاً بأختام وغيرها.. تعلم.. أختام رسمية من المدينة ينص على أنهم يريدونني أن أقوم بعمل بناء عند المرفأ |