O bir canavar, dişleri var, ustura keslinliğinde İri pençeleri, kesici tırnakları | Open Subtitles | انه وحش له أنياب حادة جدا و كفوف قاتلة و مخالب هائلة |
Ama galiba geçen yıllar içinde ondan bir canavar yarattım. | Open Subtitles | ولكن اعتقد على مر السنين، لقد خلق نوع من وحش. |
Bu konu hakkında önceden onu azarlamıştım! Üçte üç. O bir canavar! | Open Subtitles | لقد قلت له في وقتً سابق ثلاثة من ثلاثه , انهٌ وحش |
- Kuş evi oldukça estetikti. - Picasso şahane bir canavar bence. | Open Subtitles | ـ كان هذا جميلا حقاً ـ كان يمكن أن يكون وحشاً أيضاً |
Ve onun bir canavar mı yoksa bir kahraman mı olduğunu bilmiyordum. | TED | ولم أكن أعلم فيما إذا كانت وحشًا أو بطلًا. |
Buradasın. Bak, bunu daha fazla yapamam, o çocuk değil, o bir canavar! | Open Subtitles | إنظري، أنا لا أستطيع الإستمرار أكثر من هذا إنها ليست طفلة، إنها وحش |
Sallayınca ses çıkaran radyoaktif battaniyeye sarılı bir canavar mı? | Open Subtitles | وحش ببطانية مشعة الذي يفعل ضوضاء عند فرك خصمه ؟ |
Dans pistinde şeytani bir canavar gördüğünü iddia edenler olmasaydı... hepsi buna inanırdı. | Open Subtitles | ربما يهلوسون حيث ان الشهود يقولون أنهم شاهدوا وحش شيطاني على أرضية الرقص |
...sonra kötü bir canavar saçını kesmekle tehdit etmiş vebuprensesiçok sinirlendirmiş. | Open Subtitles | ثم هدد وحش شرير بقص شعرها ما جعل الأميرة غاضبة جدا |
Bildiğimiz kadarıyla silahı oraya o koydu. O bir canavar. | Open Subtitles | مما نعرفه، هيا من وضعت المسدس هناك إنها وحش ضاري |
Dokunaçlı bir canavar önümde belirmeden önce bunu bilseydim keşke. | Open Subtitles | لكانت معرفة ذلك لطيفة قبل أن يظهر أمامنا وحش مجسّيّ. |
Evet, seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama insanları öldürüp etlerini yiyen bir canavar değilmiş bildiğin normal bir insanmış. | Open Subtitles | نعم، لكن أكره أن أخيب ظنك لم يكن وحش يركض في الإنحاء ويقتل الناس ويأكل لحمهم بل كان بشري طبيعي |
Yani bir kez daha National City'de süper güçlü bir canavar tasmasından kurtuldu. | Open Subtitles | لذا, مرة اخرى وحش ذو قوة خارقة اطلق له العنان في مدينة نيويورك |
Bu konuda anlaşamayacağımız için, bir canavar var mı Loch'ta mı | Open Subtitles | بما اننا لا نستطيع ان نتفق على وجود وحش في البحيرة |
Tekdüze ve beton olduğu için değil, simgelediği şey yüzünden: Vatandaşları asker ve köle olan ülkenin geri kalanından beslenen bir canavar. | TED | ليس لانها جامدة و رتيبة ، لكن بسبب ما تمثل : وحش يقتات على باقي الدولة حيث ان مواطنيها عبارة عن جنود و عبيد. |
İnşallah omzundaki ağrı... sivri dişli bir canavar gibi seni çiğner ve kemirir. | Open Subtitles | أدعو الرب بأن يكون ألم كتفيك شديداً كأن وحشاً حاد الأسنان يقضمهما ويمضغهما |
"Şayet bir canavar olsaydı ve içeri girip o insanlara şunu bunu yaptım..." | Open Subtitles | إذا هو كان وحشاً ، تعرف إذا جاء هناك وقال أنا فعلت هذا |
O bir canavar değil. Her şeyi acımasızca öldüren bir robot. | Open Subtitles | إنه ليس وحشاً , إنه كائن ممكن أن يقتل بدون ندم |
Bir köken daha yaratamazsın. Ya o çocuklarından da büyük bir canavar hâline gelirse? | Open Subtitles | لا يمكنكِ صُنع مصّاص دماء أصليّ آخر، ماذا لو أصبح وحشًا أضرى من أبنائك؟ |
Lütfen görünüşüm sizi korkutmasın. Sizi temin ederim, ben bir canavar değilim. | Open Subtitles | من فضلك لا تدع مثولي امامك يخيفك وأؤكد لكى أنني لست وحشا |
Ve seks olmazsa, dadısı olan bir canavar çocuk da olmaz. | Open Subtitles | ولا جنس، لا طفل متوحش يقضي عطلات نهاية الأسبوع مع والده |
Kocaman bir canavar olan Kendine Zarar Verme, su yüzeyinin hemen altında her zaman pusuda bekler. | TED | وهو وحشٌ ضخم يكمُن دائمًا في مكانٍ قريب تحت سطح الماء. |
Onu buraya zorla soktuğumda bir canavar gibiydi ve birden aklıma onun bundan başka bir şey olmadığı geldi. | Open Subtitles | عندما تصارعت معه هنا بدى كوحش وطرا على أنه كان من الوحوش إنتبه لنفسك سيدي |
Ne tür bir canavar dersini alan en iyi öğrenciye eksi verir? | Open Subtitles | أريد أعرف أي نوع من الوحوش يعطي درجة سالبة لأفضل طالبة بصفه |
Seni mağarandan çıkarıp adaletin ışığı altında ne kadar büyük bir canavar olduğunu göstermem için gereken kanıt sonunda geldi. | Open Subtitles | يوم أحصل على الدليل اللازم لجرّك من عرينك الفاره وفضحك إلى نور العدالة كالوحش الذي أنت عليه. |
Amerikalıyı kurtarmayı bekleyen gizemli bir canavar yok. | Open Subtitles | لا يوجد مسخ خرافى ينتظر لإنقاذ الأمريكيين |
Bunun ne demek olduğunu bilmiyordun ne olduğunu bir günahkâr, bir katil, bir canavar. | Open Subtitles | لم تكن لديك اية فكرة ماذا كان ذلك ماذا كنتِ مجرمة ، قاتلة ، متوحشة |
Annemin Raymond'ı daha çok sevmesi ve babamın bir canavar olması ile ilgili büyük bir şov yaptığım doğru ama bana onlar bakıyorlar. | Open Subtitles | بالطبع دائماً أدعي أن امي تحب رايموند أكثر مني وأن أبي غول لكنهما يكترثان لي |
Çünkü senin bir canavar olmadığını bilmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكنني أريد التأكد أنك لست متوحشاً |
O kızın, erkeğinin içinde bir canavar görmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | الفتاة تحتاج لوحش في حياتها وهذا ليس من طبيعتك |
Bu bina, doğaüstünü araştıran ekibin bir canavar bulmasıyla birlikte | Open Subtitles | ( هذا المبنى أصبح محل أهتمامـ ) |