Cinayeti ya da cesedi görmedin. bir cinayet işlendiğini nereden çıkartıyorsun? | Open Subtitles | لم ترى الجريمة أو الجثة كيف عرفت أنها جريمة قتل ؟ |
çok sıradışı ve zekice planlanmış, bir cinayet olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | فهذا يعني أنها جريمة قتل غير عادية تم التخطيط لها بذكاء |
Parmak izi alma yöntemi 1903'de bulundu ama karaciğeri çıkarılmış bir cinayet vardı. | Open Subtitles | و أخذ البصمات بدأت عام 1903, لكن كان هناك جريمة قتل بكبد منزوع |
Yani aranan bir cinayet zanlısı ile çiçekler yoluyla iletişim kurduğunu itiraf ediyorsun. | Open Subtitles | هل تعترفين أنكِ كنتِ تتخاطبين مع مشتبه بجريمة قتل مطلوب للعدالة بواسطة الزهور |
Glendale'de bir cinayet olmuş. Polisler bununla meşgul. Başlamaya hazırız. | Open Subtitles | هناك جريمة قتل والشرطة في كل مكان نحن جاهزون للبدء |
Aslına bakarsanız, buraya dün gece bir cinayet işlendiği için geldik. | Open Subtitles | بالحقيقة نحن هنا بسبب حصول جريمة قتل هنا البارحة جريمة قتل؟ |
Müvekkiliniz, devam etmekte olan bir cinayet soruşturmasını engellediği için burada. | Open Subtitles | موكلتك قامت بإخفاء معلومات ذات صلة وثيقة بتحقيق عن جريمة قتل |
bir cinayet davası olmamasına rağmen bunu nasıl hatırların ki? | Open Subtitles | أنّى لك أن تذكر ذلك؟ لم تكن جريمة قتل حتّى |
Bu yerel bir cinayet ve otoriteniz eyalet sınırında bitiyor. | Open Subtitles | هذه جريمة قتل محلية و سلطتك تنتهي عند حدود الولاية |
bir cinayet için ihtiyacımız olan şeyler bir ceset ve bir olay yeri. | Open Subtitles | كلّ ما نحتاج إليه من أجل جريمة قتل هو جثث و موقع جريمة |
Fark şu ki eğer ortada bir cinayet varsa tesadüfler söz konusu olmaz. | Open Subtitles | الفرق هو أنّه لا توجد هناك مصادفات، ليس عندما تكون هناك جريمة قتل |
Birkaç hafta önce bu isimde bir cinayet kurbanıyla ilgilenmiştik. | Open Subtitles | كانت لدينا ضحيّة جريمة قتل بهذا الاسم قبل بضعة أسابيع |
Şüpheli olduğuna göre davanın seyrini bir cinayet zanlısı öyle istiyor diye değiştirmek bizim için kötü bir imaj olur değil mi? | Open Subtitles | فإذن لا تزال مشتبهاً بها وسوف يبدو سيّئاً عند السماح لمشتبه به في جريمة قتل ، إملاء شروط التحقيق ، أليس كذلك؟ |
İki gün boyunca sahte bir cinayet planlamışsın, demek ki sıkılmışsın. | Open Subtitles | لقد قضيتَ حوالي يومين تجلس وتزيّف جريمة قتل وكنتَ تشعر بالملل |
Ben-- Geçen sene çöpçatan servisinde bir cinayet olmuştu arkadaşlarınız da benimle görüşmüşlerdi. | Open Subtitles | كانت هناك جريمة قتل العام الماضي في خدمة المواعدة، وقمتم بإجراء مقابلة معي. |
Sayın Yargıç, sanık tek bir cinayet ile suçlanıyor, Amy Sackheim'ı öldürmekle. | Open Subtitles | جلالتك , أتهم المدعى عليه في جريمة قتل واحدة قتل أيمي ستاكهم |
Anlaşılan, araçla işe gidenlerin çoğu, DJ'lerinin bir cinayet zanlısı olmasından haz etmiyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن الرُكاب لا يرغبون أن يكون الدي جي مُشتبه به بجريمة قتل |
Ortada bir cinayet var ve tek tanıklar bir karı koca. | Open Subtitles | تم إرتكاب جريمة القتل و الشهود الوحيدين هما الزوج و زوجته. |
Ve eğer şüphelerim doğruysa bu, üçlü bir cinayet yeri değil. | Open Subtitles | وان كان ما اظنه صحيحاً فهذا ليس مشهداً لجريمة قتل ثلاثية |
bir cinayet dosyasıyla uğraştığımız için şanslıyız. Ya tecavüz veya hırsızlık olsaydı? | Open Subtitles | نحن محظوظين بالحصول على قضية قتل حسبت أنها قضية ضرب أَو سرقة. |
Bir kaç yıl önce bir cinayet vakasında birlikte çalıştık. | Open Subtitles | لقد عمل معنا في جرائم قتل منذ عدة سنوات قديماً |
Bu, gayet açık ve seçik, eski moda bir cinayet. | Open Subtitles | أمرٌ سهل و بسيط جريمة قتلٍ من الطراز القديم |
"bir cinayet masası dedektifinin hayatını tehlikeye atmaktan seni tutuklamam gerekir." dedim. | Open Subtitles | و قلت له يمكنني إلقاء القبض عليك لتعريضك حياة محقق جنائي للخطر |
Bir saldırı ya da bir cinayet belki, ama bu? | Open Subtitles | وربما يشمل عملية قتل فردية ولكن بربكم، ليس بهذا الشكل؟ |
Bunun sıradan bir cinayet olmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنها لم تكن حادثة قتل عشوائي؟ |
Hepiniz beni dinleyin. bir cinayet daha işlendi. - Küçük Velma Daniels. | Open Subtitles | استمع لي هناك قتل آخر.فيلما دانيلز الصغيرة. |
Evet ve yapamayınca, sıradan bir cinayet gibi gösterdi. | Open Subtitles | نعم و عندما لم يقدر جعل الامر يبدو كجريمة قتل عشوائية |
Ama o gece, çok zekice planlanmış bir cinayet işleneceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | ولكن ما أعلم عنه القليل، أنه وفي نفس الليلة جريمة في غاية البراعة كان يخطط لها |
Bu kırık kemik dokuz yıl önce çalıştığım bir cinayet ile aynı. | Open Subtitles | هذه مطابقه لكسور عظام من جريمه قتل عملت عليها منذ 9 سنوات |