ويكيبيديا

    "bir düğme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • زراً
        
    • مقبض
        
    • كالزر
        
    • زر على
        
    • زر في
        
    • هناك زر
        
    • هنالك زر
        
    • مجرد زر
        
    • إنه زر
        
    • أي زر
        
    Asla ama asla dokunulmaması gereken, çok büyük tehditkâr bir düğme gördüğümde... Open Subtitles لذا فعندما أرى زراً خطراً كبيراً يجب ألا يتم ضغطه أبدأً، أبداً
    bir düğme küresel sıcaklığı kontrol etmek için. TED مقبض منهما هو للتحكم في درجة الحرارة العالمية.
    Ihtiyacım ne kahverengi gözlü küçük bir kız olduğu, kumlu sarı saçlı, küçük bir düğme burun, biliyorsunuz masum, kaydetmek için seviyor. Open Subtitles ما أريده هو فتاة صغيرة ، لديها عينان بنيتان بشعر أشقر و أنف صغير كالزر . تحب مساعدة الأبرياء ، تعلمين
    Çünkü işlemci, imleç monitör ekranındaki bir düğme resmi üzerine geldiğinde fareye tıklandığını öğreniyor. Böylece işlemci, hangi düğme olduğunu bulması için belleğe monitör programını soruyor. TED لأن المعالج يعرف أنه تم النقر بالفأرة عندما كان المؤشر فوق صورة أو زر على شاشة العرض، وهكذا، يطلب المعالج من ذاكرة برنامج شاشة العرض لمعرفة ماهية ذلك الزر.
    Ukalanın birinin çıkıp kovana bir düğme atmasına bakar! Open Subtitles سينتهي الامر إذا وضع متطوع مغفل زر في ممر المسدس
    Bu Pierre için çok büyük ve tahmin ettiğim gibi cekette bir düğme eksik Open Subtitles شجاعه بالغه من بيير و أيضا هناك زر ناقص من الستره
    Lütfen bana bunu düzeltmek için basabileceğin bir düğme olduğunu söyle. Open Subtitles ..أرجوك أخبرني أن هنالك زر يمكنك الضغط عليه لإصلاح هذا..
    Tek farkı, bu bir düğme değil, Ian. Open Subtitles (الا أنه ليس مجرد زر يا (ايان
    Alt tarafı bir düğme. Open Subtitles إنه زر واحد فقط
    Çünkü Barney ne türden bir düğme görürse görsün illa basıyor. Open Subtitles لأن (بارني) حينما يرى زر أي زر يجب أن يضغطه
    Lütfen bunu düzeltmek için basabileceğin bir düğme olduğunu söyle. Open Subtitles ..أرجوك أخبرني أن هنالك زراً يمكنك الضغط عليه لإصلاح هذا..
    Ona basacak bir düğme falan bulmalıyız. Open Subtitles علينا أن نجلب لذلك الشخص زراً آخر ليتسلى به
    Neden ona bir düğme koymuyorsun... böyle bir de fermuar... bir de kilit. Open Subtitles لم لا نضع زراً ها هنا... و سحّاباً مثل هذا... و قفلاً.
    Onun hemen altında, etrafında tuhaf işaretlerin bulunduğu bir düğme var. Open Subtitles الآن، وأسفل من ذلك يوجد مقبض محاط بعلامات التجزئة
    Radyo alarmı için ayrı bir düğme varmış. Open Subtitles كان هناك مقبض منفصل لمنبّه الراديو
    Şimdi, hepinizin önünde bir düğme var. Open Subtitles كل منكم أمامه مقبض.
    Onunla sevişirken, vajinasının üzerinde bir nokta vardır... küçük bir düğme gibi. Open Subtitles عندما تجتمع معها هناك منطقة فوق العانة إنه كالزر
    Küçücük bir burnun var.Sanki bir düğme gibi. Open Subtitles هذه أنف صغيرة جدا تبدو كالزر
    Mikrofonun tabanında bir düğme var. Open Subtitles هناك زر على قاعدة المايكرفون
    Mikrofonun tabanında bir düğme var. Open Subtitles هناك زر على قاعدة المايكرفون
    Üstünü ararlarsa diye çantanın sapına vericileri kapatacak bir düğme kondu. Open Subtitles هناك زر في المسكة يوقف الجهازين إن مسحوا الحقيبة بحثا عن أجهزة تنصت
    Dinleyin, kontrol panelinde bir düğme var. Open Subtitles إسمعوا هناك زر في لوحه التحكم إضغطوا هذا الزر
    Kırmızı bir düğme var, üzerinde "bas" yazıyor. Open Subtitles هنالك زر أحمر مكتوب عليه كلمة "إضغط"
    Um, sadece bir düğme. Open Subtitles أم، مجرد زر.
    Kırmızı bir düğme... Open Subtitles إنه زر أحمر, زر مع...
    Ben gizli bir düğme görmüyorum. Open Subtitles ‫لا أرى أي زر مخفي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد