Bu aslında saatte 28 bin km hızla gerçekleşen bir dans, bir Smart Car boyutunda olan kapsülümüz ve bir futbol sahası büyüklüğünde olan uzay istasyonu arasında. | TED | كانت أشبه برقصة بسرعة 17,500 ميل في الساعة ما بين كبسولتنا التي بحجم سيارة ذكية، ومحطة الفضاء التي بحجم ملعب كرة قدم. |
Aslında bir şey söylemedi ama eve geldiğinde Fantasia'daki mutlu hippoları anımsatan bir dans yapıyordu. | Open Subtitles | هو في الواقع لم يقل شيئا لكنه عندما عاد للشقة قام برقصة أعادت إلى ذهني رقص أفراس النهر في فيلم فانتازيا |
Bugün bile binlerce kadını öldüren birşey için... ...ilk kez bir araştırma yapılmasına neden olan... ...bir dans gösterisi düşünün. | TED | تصوروا كيف تمكنت رقصة واحدة من فتح اول تحقيق في تلك القضية والتي حتى اليوم تدفع الالاف من النسوة الى الانتحار |
Benimle bir kez dans ederse, bir dans, benim olacaktır. | Open Subtitles | رقصة واحدة معى رقصة واحدة فقط وستكون ملكى |
16 kişiyi ağırlayabilecek bir masa açılır ya da belki bir dans stüdyosu istersiniz. | TED | لتسع 16 شخصاً في غرفة هي في حالتها الأساسية غرفة نوم، أو ربما أنت بحاجة إلى استوديو للرقص. |
bir dans edip gidelim. Söz veriyorum. | Open Subtitles | - فقط رقصه واحده وسأعيدك إلى المنزل , اعد بذلك |
Peki. Bana bir dans borcun var o zaman. Anlaştık mı? | Open Subtitles | حسنا, ولكن تدين لي برقصة فيما بعد موافق؟ |
Neredeyse yeni yıl geldi ve bana bir dans borçlusun. | Open Subtitles | أنها بالكاد سنة جديدة وأنت مدين لي برقصة |
Başka bir dans, daha sonra ver Sana kek benim söylemek. | Open Subtitles | ما رأيك برقصة أخرى؟ وسوف أعطيكى قطعة من الكعك أذا تركتنى أقود الرقصة |
Santiago ve ben Titanik filminden bir dans performansı sergileyeceğiz. | Open Subtitles | سانتياغو وأنا سنقوم برقصة مِنْ فلمِ تايتانك، |
- Ben iyi dans edemem. - Haydi, lütfen. Sadece bir dans. | Open Subtitles | انا لست براقصة جيدة تعالى ارجوكى فقط رقصة واحدة |
- 25 dolara sadece bir dans. | Open Subtitles | خسمة وعشرون دولاراً مقابل رقصة واحدة فقط |
Lütfen, sadece bir dans. Eğer rahatsızlık vermeyeceksem? | Open Subtitles | أرجوك، رقصة واحدة ما لم يكُن في طلبي تطفُّل. |
Noelde Sarayda bir dans yarışması var. | Open Subtitles | هنالك هذه المسابقة للرقص في القصر عشية عيد الميلاد |
bir dans. | Open Subtitles | رقصه واحده فقط؟ |
Festivalin bir dans yarışması olduğunu mu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان المهرجان بعضا من المنافسة في الرقص ؟ |
Rave partisi, sadece bir dans partisi değildir. Annene güven. | Open Subtitles | الإحتفال ليس مجرد رقصة ثقي بوالدتك |
Bilmem ki, ...sadece bir dans partisiydi, o kadar. | Open Subtitles | لا أعرف لقد كانت حفلة رقص, هذا ما في الأمر |
Kısa bir dans. | Open Subtitles | فقط رقص واحد. |
Sana tek bir dans demiştim, Phillip. | Open Subtitles | قلت رقصه واحدة "يا "فيليب |
İşaretçimi basılı tutarsam, küçük bir dans yapıyorlar. | TED | واذا أمسكت بمؤشري، تقوم بقليل من الرقص. |
Bilinen bir dans, "maymun memeleri", ikisi de biliyor bu dansı. | Open Subtitles | هذه رقصة مألوفة ، حلمات القرد إن كليهما يعرفها |
Çok heyecanlandığında çişi varmış gibi yaptığı bir dans vardır, çok komik. | Open Subtitles | هذا طريف، لديه تلك الرقصة التي يقوم بها عندما يكون متحمسا جدا |
Bir kaç hafta sonra bir dans kumpanyası olacak. | Open Subtitles | هناك حفل رقص قادم بعد أسابيع " ويسترن ستول " |
Evinin karşısında bir dans kursu var. Alicia onun öğrencisiydi. | Open Subtitles | لديها مدرسة رقص فى كل مكان . هنا. "أليسيا" كانت تلميذتها |