Çocukça ve amatörce bir davranıştı, ve bunu yaptığım için çok üzgünüm çocuklar. | Open Subtitles | ، لقد كان غير ناضج ، وغير إحترافي وأنا آسف حقاً لكم يا رفاق |
Yaptığın şey tümüyle özverili bir davranıştı ve benim dünyamda özverili kimse yoktur. | Open Subtitles | الذي قمت به كان غير أناني إطلاقا. و في عالمي لا أحد يقوم بشيء من دون مقابل. |
Ne biliyim işte, "özür dilerim fena şekilde uygunsuz bir davranıştı" filan? | Open Subtitles | لن تقول "أنا أعتذر هذا كان غير ملائم إطلاقاً"؟ |
Ve bu gerçekten, çok, çok iyi bir davranıştı. Çok mutluyum. | Open Subtitles | مدهش وكان بالفعل سلوكاً رائعاً، أنا مسرور. |
Ve kötü bir davranıştı ve sadece işini yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | ... و كان سلوكاً بغاية السوء . وأعرف أنكِ فقط كُنتِ تؤدين عملكِ |
Atalarımızda yamyamlık standart bir davranıştı. | Open Subtitles | أكل لحوم البشر كان سلوكاً معتاداً{\pos(195,220)} بين أسلافنا{\pos(195,220)} |
E- posta falan değil, bildiğin baskıcı bir davranıştı. | Open Subtitles | لم تكن تلك رسالة, بل كانت عملاً من أعمال القمع |
Ona yaptığım merhametli bir davranıştı. | Open Subtitles | ما فعلتُه كان عملاً من أعمال الرحمة. |
Tamamiyle uygunsuz bir davranıştı. | Open Subtitles | لقد كان غير لائق تماماً |
Kaba bir davranıştı. | Open Subtitles | كان غير لطيف |
Architect'in peşinden Aram'ı göndermek dikkatsiz bir davranıştı. | Open Subtitles | إرسال (آرام) للنيل من المعماري كان سلوكاً مُتهوراً |