bir demet gül ve sadece balolarda takabileceğin adi bir taç. | Open Subtitles | ستحصلين على باقة من الورود وتاج رخيص سترتدينه في كل الحفلات |
Bayan Matty dikilmiş yere bakıyor, elinde bir demet çuha çiçeği tutuyordu. | Open Subtitles | كانت الآنسة ماتي واقفة تحدق للأسفل تحمل باقة من أزهار الربيع |
Walker'ı okuduğum zaman, Stephanie'ye bir demet çiçek verdiğini gördüm, | Open Subtitles | عندما قرأت ووكر، رأيته يعطي ستيفاني باقة من الزهور، |
Tüm barışcı politikalarınız bir demet boş laftan ibaret olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن كل الكلمات المسالمة هي مجرد حفنة من السخافة |
Burada pek tekne trafiği yok, sadece bir demet denizanası. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من حركة القوارب هنا، مجرد حفنة من قناديل البحر. |
Elinde bir demet çiçekle, kilisenin önünde olduğunu düşün. | Open Subtitles | إنك وافقت أمام منزل الأجتماعات ممسكه بباقة أزهار |
Geçen gece vardiyam sonrası seni gördüğümde, affediciliğimi kazanmak adına bana bir demet zırva uzattığını düşündüm. | Open Subtitles | حسبتك تجاريني بهراء عن سعيك إلى عفوي |
Max buraya geliyor. Şaka yapmıyorum, elinde bir demet çiçek var. | Open Subtitles | ماكس قادم نحونا, انا لا امزح, ويحمل باقة من الورد |
Sana yeni açılmış bir demet kurşunkalem gönderirdim adını ve adresini bilseydim. | Open Subtitles | قد أرسل لك باقة من أقلامِ الرصاص المبراه حديثاً... إذا قلتي لى اسمك وعنوانك. |
- Elmas kolye, bir demet köpek. | Open Subtitles | قلادة من الالماس و باقة من الكلاب |
İngiltere merkezli Interflora şirketi de Twitter kullanıcılarından günleri kötü geçenleri tespit edip, bir demet çiçek hediye ediyor. | TED | إينتيرفلورا، الشركة التي مقرها المملكة المتحدة راقبت Twitter للمستخدمين الذين واجهوا يوما سيئاً، وبعد ذلك أرسلت لهم باقة من الزهور مجاناً. |
Elbette en belirginiyse Simon'ın ortadan kaybolduğu günün ertesi günü bize bir demet çiçek geldi. | Open Subtitles | أكثرها سطوعاً، هي أنه بعد يوم من اختفاء (سايمون) استلمنا باقة من الأزهار |
- bir demet çiçek ile mutfağa doğru gitti. | Open Subtitles | -ذهبت إلى المطبخ و معها باقة من الزهور |
bir demet özür ile birlikte. | Open Subtitles | مع باقة من الاعتذارات |
Sıçan bir demet kim kendi rozetin arkasına sakla yerine önünde duran. | Open Subtitles | حفنة من الفاسدين يختبؤون خلف شاراتهم بدلًا من أمامها |
Dokuzlar sırf şirket sahibi oldukları için, Quad'da takılan bir demet faşist soylu. | Open Subtitles | القيادة ماهي إلا حفنة من النبلاء الفاشيين والذين يعتقدون بما أنهم يتحكمون في الشركة فأنهم يتحكمون بالمجرة |
Denemek ve avukatların bir demet para almak için? | Open Subtitles | ليحاولوا ويسحبوا المال من حفنة من المحامين؟ |
İşte Kartal Bir, hedef site hırsızlar bir demet | Open Subtitles | هنا النسر واحد, الهدف في الموقع حفنة من اللصوص |
Adamın biri, karısı için bir demet çiçekle eve gelir. | Open Subtitles | أتى رجل بباقة من الورد لزوجته |
Geçen gece vardiyam sonrası seni gördüğümde, affediciliğimi kazanmak adına bana bir demet zırva uzattığını düşündüm. | Open Subtitles | حسبتك تجاريني بهراء عن سعيك إلى عفوي |