Bir aile şirketi kapanıyor, bir diğeri açılıyor. | Open Subtitles | احدي اعمال العائلة يغلق ، واحد آخر يفتح. |
Bir başlık için resmi uyarı alıyoruz sonra bir diğeri beliriveriyor. | Open Subtitles | حصلنا على أمر بإزالة المقال و واحد آخر ظهر |
bir diğeri de tabakları fırlatıp kırıyor. | TED | وهناك واحد آخر يرمي الأطباق و يكسرها |
Diplomatik kariyere atılmış iki oğlun, bir diğeri avukatlıkta... | Open Subtitles | ولدان، باشروا العمل في السلك السياسي وآخر في القانون |
bir diğeri şöyle, "Doğusunda nehrin, güneş parlar üzerinde gömülüdür yerde, kemikleriyle ölülerin." | Open Subtitles | وآخر في "شرق النهر، والشمس في كبد السماء، مدفون في باطن الأرض مع عظام الموتى." |
Özel bir jet, Ontario havaalanından ve bir diğeri de Burbank 'tan. | Open Subtitles | (لطائرة خاصة في مطار (اونتاريو (وواحدة أخرى من (بوربانك |
Evet ama bir şehir efsanesinin, bir diğeri hakkında saplantısı oluşmadan belirtmeliyim ki siz burada Wayne Endüstrisi Enerji Sunumuna evsahipliği yapacaksınız bu gece! | Open Subtitles | أجل، لكن قبل أن تتحول أسطورة محلية مهووسة بأسطورة أخرى دعني أذكرك أنك الراعي لحفل معرض الطاقة الذي تستضيفه هنا، الليلة |
Görünüşe göre kaçınılmaz son konusundaki 10.000'lerce denemenden bir diğeri daha fikrini değiştirecek kadar yeterli değildi. | Open Subtitles | يبدو أن أحتماليتك الواحدة بالعشرة آلاف في الحتمية لم تكن مقنعة بما يكفي لتغيير رأيه. |
Bir Urlaubsschein. Sınırı geçmek için izin belgesi. Bu da bir diğeri. | Open Subtitles | تصريح لعبور الحدود هذا واحد آخر |
Bir Urlaubsschein. Sınırı geçmek için izin belgesi. Buda bir diğeri. | Open Subtitles | تصريح لعبور الحدود هذا واحد آخر |
Bu da bir diğeri. | Open Subtitles | -هذا واحد آخر |
bir diğeri şöyle, "Doğusunda nehrin, güneş parlar üzerinde gömülüdür yerde, kemikleriyle ölülerin." | Open Subtitles | وآخر في "شرق النهر، والشمس في كبد السماء، مدفون في باطن الأرض مع عظام الموتى." |
Interpol'deki veri merkezimize bunlardan bir tane kurmuştuk ve bir diğeri de Lüksemburg'daki Hockney Sergisi'nde vardı. | Open Subtitles | لدينا واحد مثبت في مركز البيانات في مركز الشرطة الدوليّة وآخر في معرض (هوكني) في (لوكسمبورغ) |
Şuradaki bir diğeri de biraz önce beni öldürmeye çalışırken Lucille'i vurdu ve ben de doyurman gereken bir boğazı eksilttim. | Open Subtitles | وواحدة أخرى هنا أردَت (لوسيل) وهي تحاول قتلي للتوّ. لذا قللت لك الأفواه التي عليك إطعامها فمًا. |
Evet ama bir şehir efsanesinin, bir diğeri hakkında saplantısı oluşmadan belirtmeliyim ki siz burada Wayne Endüstrisi Enerji Sunumuna evsahipliği yapacaksınız bu gece! | Open Subtitles | أجل ، لكن قبل أن تتحول أسطورة محلية مهووسة بأسطورة أخرى دعني أذكرك أنك الراعي لحفل معرض الطاقةالذي تستضيفه هنا الليلة .. |
Görünüşe göre kaçınılmaz son konusundaki 10.000'lerce denemenden bir diğeri daha fikrini değiştirecek kadar yeterli değildi. | Open Subtitles | على ما يبدوا انه 1/10.000 من حتميتك تلك لم تكن مقنعة كفاية لتغير رأيه. |