ويكيبيديا

    "bir durum değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليست حالة
        
    • ليس موقف
        
    • ليست حاله
        
    • هذا ليس وضع
        
    • ليس بحال جيدة حتى
        
    • أمر ليس
        
    Yani ya aklın başında değil ya da bu bilinmeyen bir durum değil. Open Subtitles و هذا يعني إما إنك في حالة غير طبيعية أو أنها ليست حالة غير معروفة إذاً..
    Bu acil bir durum değil. Open Subtitles كما تعلمين، هذه ليست حالة خطرة
    Bu kolay bir durum değil. Open Subtitles هذه ليست حالة سهلة
    O zaman bu alışılmadık bir durum değil. Open Subtitles لذلك هذا ليس موقف غير تقليدية؟
    Bu komik bir durum değil, şampiyon. Open Subtitles ،إنه ليس موقف هزلى يا بطل
    Kalıcı bir durum değil biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنها ليست حاله دائمه كما تعلمي؟
    Bu tıbbi bir durum değil, Josh. Open Subtitles وتلقيهم من النافذة. هذا ليس وضع طبى،جوش.
    - Bununla ilgilenebilecek bir durum değil. Open Subtitles إنّه ليس بحال جيدة حتى يتولّى هذا الأمر.
    Hayır, ama Tree Hill için bu alışılmadık bir durum değil. Open Subtitles "لا ، و لكن هذا أمر ليس بغريب على "ترى هيل
    Çünkü bu tipik bir durum değil. Open Subtitles هذا لأنها ليست حالة عادية
    Ülser acil bir durum değil mi? Open Subtitles هل تعتقد ان التقرحات ليست حالة طوارئ!
    Bakın, bu acil bir durum değil. -Bu işi ben ayarladım. -Neyi? Open Subtitles ديجبي) , حسناً , لكن هذه ليست حالة طوارئ) لقد قمت بتسجيل الموعد
    Kalıtsal bir durum değil. Open Subtitles ليست حالة وراثية
    Kalıtsal bir durum değil. Open Subtitles ليست حالة وراثية
    Aşama kaydetmek için iyi bir durum değil. Open Subtitles هذه ليست حالة سهلة للدخول.
    Bu acil bir durum değil. Open Subtitles هذه ليست حالة طارئة
    Bu komik bir durum değil, şampiyon. Open Subtitles ،إنه ليس موقف هزلى يا بطل
    Siyah-beyaz bir durum değil. Open Subtitles أنه ليس موقف واضح.
    Geçen gün söylediğim gibi, Watson, tek eşlilik doğal bir durum değil. Open Subtitles وكما قلت في اليوم الآخر، (وطسون) الزواج من مرأه واحده ليست حاله طبيعيه
    Geçen gün söylediğim gibi, Watson, tek eşlilik doğal bir durum değil. Open Subtitles وكما قلت في اليوم الآخر، (وطسون) الزواج من مرأه واحده ليست حاله طبيعيه
    Kolay bir durum değil, Holly. Open Subtitles هذا ليس وضع سهل يا (هولي)
    - Bununla ilgilenebilecek bir durum değil. Open Subtitles إنّه ليس بحال جيدة حتى يتولّى هذا الأمر. إنّه حزين.
    İlk tepki olarak inkar etmek beklenmedik bir durum değil. Open Subtitles النكران أمر ليس مُستغرباً كردة فعل أوليّة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد