Beni zavallı bir ev sahibi olarak düşünmelisiniz, Bay Kane. | Open Subtitles | أوه، أنت يجب أن تفكرني مضيف فقير جدا، السيد كان. |
Mobilyaları, tasarımcının aslında iyi bir ev sahibi olması gerektiğini ve misafirlerin ihtiyaçların tam olarak karşılamaları gerektiğini söyler. | TED | والشيء عن أثاثهم هو أنهم قالوا ان دور المصمم كان في الأساس من مضيف جيد، توقع احتياجات الضيف. |
- Korkunç bir ev sahibi olduğumu düşünüyorsundur. - Hiç de değil. | Open Subtitles | يبدو أنك تجدنى مضيف مروع - على الإطلاق - |
Mesa'daki makinelerimizden daha yavaş fakat birkaç gün içinde bir ev sahibi yapabilir. | Open Subtitles | أبطأ من آلاتنا في الهضبة. ولكن بإمكانها أن تصنع مضيفاً في عدّة أيام. |
Senin cüce iyi bir ev sahibi olabilir. Gazetedeki ilana baksana, kanka. | Open Subtitles | إختصار كلامك بأنك كنت مضيفاً جيداً تفحصي الإعلانات المبوبة بوو |
bir ev sahibi arka bahçede çocuğuyla konuşan iki yabancıyı ihbar etmiş. | Open Subtitles | مرحباً مالك منزل اشتكى من اثنان غرباء في الباحة الخلفية يتحدثون الى طفله |
Soygun yaparken bir ev sahibi tarafından soyulmak. | Open Subtitles | -سرق بواسطة مالك منزل قام بالسرقة |
Sadece iyi bir ev sahibi ol ve bunu benim için yap. | Open Subtitles | فقط كن مضيف جيد وافعل ذلك لأجلي |
Bir şey daha söyleyeyim, nazik bir ev sahibi de değilsin. | Open Subtitles | و دعني أخبرك بشيء أخر, لست مضيف كريم! |
Çok nazik bir ev sahibi, değil mi? | Open Subtitles | أليس مضيف كريم ؟ |
Çok ince bir ev sahibi değil mi? | Open Subtitles | ياله من مضيف رائع |
Nasıl bir ev sahibi olduğumu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أيّ مضيف أنا ؟ |
Kötü bir ev sahibi olmak istemem, ama tabutunun peşinde koşmaktan... | Open Subtitles | أكره أن أكون مضيفاً سيئاً لكنني مرهق نوعاً ما |
İyi bir ev sahibi olduğunu gösterdi ve öğleden sonra onları gezilip görülecek yerlere götürdü bunun tadını çıkarıp bol bol fotoğraf çektiler. | Open Subtitles | كان مضيفاً جيدا، و بعد الظهر أخذهما للمناظر المحلية حيث استمتعوا بالتعرف على المدينة و التقاط الصور |