ويكيبيديا

    "bir fırsat olduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • انها فرصة
        
    • أنها فرصة
        
    • أن هذه فرصة
        
    • تكون فرصة
        
    Yani, biliyorsun, Fransa'dan döndüğünden beri onu pek göremedim, ve bununda biraz vakit geçirmek için iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Open Subtitles أقصد .. تعرفين أني بالكاد رأيتها منذ أن عادت من فرنسا و اعتقدت انها فرصة جيدة لندردش سوياً
    Dylan ve Emily danstayken eski bir dost ile arayı kapatmak için harika bir fırsat olduğunu sanmıştım. Open Subtitles اعتقد مع ديلان وايملي في الحفلة انها فرصة مثالية للخروج ولقاء صديق قديم
    Bu iki dönüşümün bir araya gelmesini daha çok düşündükçe bunun çok büyük bir fırsat olduğunu fark etmeye başladım. TED كلما فكرت مزيدًا، في التحولين القادمين، كلما اقتنعت أنها فرصة كبيرة.
    Senin için büyük bir fırsat olduğunu biliyorum. Open Subtitles صدقني, أنا أعرف ــ أنا أعرف أنها فرصة رائعة من أجلك
    Bunun bizim için çok büyük bir fırsat olduğunu bilmeli. Open Subtitles كل ما أقوله، أن عليه أن يفهم أن هذه فرصة كبيرة لنا.
    Bunun Halkla İlişkiler için harika bir fırsat olduğunu düşündük dolayısıyla gazetenden bir muhabir ayarladık röportaj yapacak, takımın bir kaç fotoğrafını çekecek. Open Subtitles نعتقد أن هذه فرصة عظيمة للعلاقات العامة لذا رتبنا مع مراسلة من المجلة لتأتي من أجل المقابلة، تلتقط بعض الصور للفريق
    İyi, sen, ... sen ... haklısın, ben aslında düşündüm ki bunun bizim beraber takılmamız için berbat bir fırsat olduğunu ... , Open Subtitles حسناً انتِ على حق قد تكون فرصة سيئة لنخرج جميعاً
    Bunun Laurel için iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Open Subtitles حسناً، فقط فكرت انها فرصة جيدة لـ " لورالايل"
    Bunun muhteşem bir fırsat olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد فكرت انها فرصة رائعة ؟
    Bunun manyak bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد انها فرصة رائعة
    Tur otobüsü bu gece kalkıyormuş ve . kaçırılmayacak kadar büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Open Subtitles حافلة الجولة كانت ستغادر الليلة، وقال أنها فرصة أكبر من أن يضيعها.
    Babam bunun, işi öğrenmek için bir fırsat olduğunu söyledi. Open Subtitles قال والدي أنها فرصة لتعلم فن التجارة
    Bak dostum, bunun büyük bir fırsat olduğunu biliyorum ama bu iş hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles أعلم أنها فرصة عظيمة لكني لا أشعر بها
    Tamam. Sadece bunun bir fırsat olduğunu düşün. Open Subtitles حسنا، حسنا مجرد محاولة لتذكر أن هذه فرصة.
    Onunla iki kelam laf edebilmen için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا أعتقد أن هذه فرصة حقيقية لتتفاهمي معه
    Endişelenmenizi gerektirecek bir şey yok. Bunun büyük bir fırsat olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا يوجد ما يٌقلقك، أعرف أن هذه فرصة عظيمة
    Evet, bunun Kansas sanat camiasını yakından tanımak için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles نعم، اظن ان هذه سوف تكون فرصة رائعة لك لكي تنظري من الداخل إلى معرض الفن لمدينة كانساس سيتي.
    Bu seyahatin aramızda bağ kurabilmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles تظن أن هذه الرحلة قد تكون فرصة جيدة لكي نقوم نحن الاثنين بتقوية رابطة بيننا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد