Biliyorsun, bu bir görev olarak başlamış olabilir, ama başka bir şeye dönüşmüş. | Open Subtitles | قد يكون هذا مهمّة بالنسبة لها أوّل الأمر، لكنّه تحوّل إلى أن يكون شيئاً آخر |
Her şey bir görev olarak başlamış olabilir ama başka bir şeye dönüşmüş. | Open Subtitles | قد يكون هذا مهمّة بالنسبة لها أوّل الأمر، لكنّه تحوّل إلى أن يكون شيئاً آخر |
Belki bu bir görev olarak başlamıştı ama başka bir şeye dönüştü. | Open Subtitles | ربما بدأ هذا كمهمة ولكنه تحول إلى شئ أكثر |
Truth, yolculuğunu ona Tanrıdan verilen bir görev olarak gördü. | TED | رأت تروث رحلتها كمهمة من الرب. |
Durant bunu dini bir görev olarak gördüyse o zaman dosyalar da kutsal kabul ettiği bir yerde olmaz mı? | Open Subtitles | إذاً لو فهم (دورانت) هذا ...كمهمة دينية فهل لن تكون الملفات في مكان يعتبره مقدساً؟ |
Mirko'yu bir görev olarak görme. | Open Subtitles | لا تفكر ب(مريكو) كمهمة |