Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Mavi kapı bir geçitti insanın kalbine giden bir geçit. | Open Subtitles | الباب الأزرق كان بوّابة بوابة إلى قلب الإنسان |
Bölge müdürlüğü Cheonggye deresine çıkan bir geçit olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ..مكتب المقاطعة يقول بأن هناك ممر يقود لمسار.. تشونج جاي |
bir geçit var. Dağların içine gider. | Open Subtitles | يوجد طريق واحد يقود إلى الجبال |
Bizim oranın tarım ürünlerini temsil eden bir geçit töreni olacaktı. | Open Subtitles | من المعتاد وجود إناء فارغ يوضع فية منتجات بلدتنا الزراعية |
Vatikan'a giden bir geçit. Çok eski bir kaçış yolu. | Open Subtitles | إنه ممر يقود إلى الفاتيكان. |
"...onbirinci gününde bir geçit açılacak." | Open Subtitles | وفي العام 2011 معبر سنقوم بفتحه، |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son hamlesini yapmak üzereyken zamanda bir geçit açtım ve onu geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل |
Son vuruşunu yapmak üzereyken zamanda bir geçit açtım ve onu geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل |
Küller bir geçit açacak fakat sizin topraklarınızı bulması için fazlasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | الرماد سيفتح بوّابة لكنْ لإيجاد أرضكنّ، تحتاج المزيد |
Kuş olup uçmadılar ya. Gizli bir geçit olmalı. | Open Subtitles | الرجال لا يتلاشون في الهواء هناك ممر خفي |
bir geçit var. Dağlara açılıyor. | Open Subtitles | يوجد طريق واحد يقود إلى الجبال |
Bizim oranın tarım ürünlerini temsil eden bir geçit töreni olacaktı. | Open Subtitles | من المعتاد وجود إناء فارغ يوضع فية منتجات بلدتنا الزراعية |
Vatikan'a giden bir geçit. | Open Subtitles | إنه ممر يقود إلى الفاتيكان. |
Sonunda karar vermeni sağlayan şey bu mu gizli bir geçit mi? | Open Subtitles | هذا ما أقنعك أخيراً بقبول المنزل... معبر سري؟ |
Eğer başka bir geçit olsaydı ve onun kullanımı enerji sıçramasına neden olsaydı, sismik bir sallantı olması gerekirdi, geçit Antartika'da bulunduğu zamanki gibi. | Open Subtitles | إذا كان هناك بوابة أخرى وتستعمل تدفقات الطاقة قد تكون هناك هزة أرضية مثل البوابة التي وجدناها في القطب الجنوبي |
Storybrooke'a giden başka bir geçit aramaya başlamalıyız. | Open Subtitles | علينا بدء البحث عن بوّابةٍ ''جديدة إلى ''ستوري بروك |