"bir geçit" - Traduction Turc en Arabe

    • فجوة في
        
    • بوّابة
        
    • هناك ممر
        
    • طريق واحد يقود
        
    • المعتاد وجود إناء فارغ
        
    • إنه ممر
        
    • معبر
        
    • هناك بوابة
        
    • عن بوّابةٍ
        
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Mavi kapı bir geçitti insanın kalbine giden bir geçit. Open Subtitles الباب الأزرق كان بوّابة بوابة إلى قلب الإنسان
    Bölge müdürlüğü Cheonggye deresine çıkan bir geçit olduğunu söylüyor. Open Subtitles ..مكتب المقاطعة يقول بأن هناك ممر يقود لمسار.. تشونج جاي
    bir geçit var. Dağların içine gider. Open Subtitles يوجد طريق واحد يقود إلى الجبال
    Bizim oranın tarım ürünlerini temsil eden bir geçit töreni olacaktı. Open Subtitles من المعتاد وجود إناء فارغ يوضع فية منتجات بلدتنا الزراعية
    Vatikan'a giden bir geçit. Çok eski bir kaçış yolu. Open Subtitles إنه ممر يقود إلى الفاتيكان.
    "...onbirinci gününde bir geçit açılacak." Open Subtitles وفي العام 2011 معبر سنقوم بفتحه،
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son hamlesini yapmak üzereyken zamanda bir geçit açtım ve onu geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل
    Son vuruşunu yapmak üzereyken zamanda bir geçit açtım ve onu geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل
    Küller bir geçit açacak fakat sizin topraklarınızı bulması için fazlasına ihtiyacı var. Open Subtitles الرماد سيفتح بوّابة لكنْ لإيجاد أرضكنّ، تحتاج المزيد
    Kuş olup uçmadılar ya. Gizli bir geçit olmalı. Open Subtitles الرجال لا يتلاشون في الهواء هناك ممر خفي
    bir geçit var. Dağlara açılıyor. Open Subtitles يوجد طريق واحد يقود إلى الجبال
    Bizim oranın tarım ürünlerini temsil eden bir geçit töreni olacaktı. Open Subtitles من المعتاد وجود إناء فارغ يوضع فية منتجات بلدتنا الزراعية
    Vatikan'a giden bir geçit. Open Subtitles إنه ممر يقود إلى الفاتيكان.
    Sonunda karar vermeni sağlayan şey bu mu gizli bir geçit mi? Open Subtitles هذا ما أقنعك أخيراً بقبول المنزل... معبر سري؟
    Eğer başka bir geçit olsaydı ve onun kullanımı enerji sıçramasına neden olsaydı, sismik bir sallantı olması gerekirdi, geçit Antartika'da bulunduğu zamanki gibi. Open Subtitles إذا كان هناك بوابة أخرى وتستعمل تدفقات الطاقة قد تكون هناك هزة أرضية مثل البوابة التي وجدناها في القطب الجنوبي
    Storybrooke'a giden başka bir geçit aramaya başlamalıyız. Open Subtitles علينا بدء البحث عن بوّابةٍ ''جديدة إلى ''ستوري بروك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus