ويكيبيديا

    "bir gelenek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من التقاليد
        
    • لتقليد
        
    • تقليد شائع
        
    • من تقليد
        
    • هناك عرف
        
    • هو العرف
        
    • هو تقليد
        
    • مثل التقليد
        
    • مجرد تقليد
        
    • إنّه تقليد
        
    • التقليد الذي
        
    • أنه تقليد
        
    • هناك تقليد
        
    • تقليد قديم
        
    • انه تقليد
        
    Asıl siz seviyesiz ve bencilsiniz. Bu bir gelenek. Open Subtitles أنتما الوقحان والشرهان، و هذا من التقاليد.
    Niteliklerini kalın bir gelenek örtüsünün altında sakladı, ...bu yüzden başta kim olduğunu görememiştim. Open Subtitles فقد أخفى مميزاته تحت بطانية سميكة من التقاليد لذا لم أستطع رؤية حقيقته في البداية
    Bir buhran dönemi uygulaması olarak başladı sonra da her sene dört gözle beklediğim harika bir gelenek haline geldi. Open Subtitles بدأت في فترة الكساد،والتطبيق العملي، ثم. انتقلوا لتقليد رائع أتطلع إليه كل سنة.
    - Bu bir gelenek. Open Subtitles -هذا تقليد شائع
    Yani, İslam inancıyla ilgili gibi görünen bir sorun, gerçekte Müslümanlar'ın sürdürmekte oldukları bir gelenek olabilir. TED اذا . .ما يبدو مشكلة فيما يتعلق بالديانة الاسلامية ليست اكثر من تقليد قديم .. بدء المسلمون اعتماده
    Bu bir gelenek! Open Subtitles إنها من التقاليد مرحبأ بكم في بارو
    Bu bir gelenek. Hiçbir zararı yok. Open Subtitles انه من التقاليد ليس هناك ضرر في ذلك
    Burada sanki yüce bir gelenek var. Open Subtitles انها نوع من التقاليد الجليلة هنا
    Bu gecenin sevilen bir gidişat, bir gelenek haline gelmesi ya da yine acı bir hayal kırıklığı olması tamamen size bağlı. Open Subtitles سواء كانت هذه الليلة ستترك أثراً لبداية جميلة لتقليد جديد في المصحة أو إن كانت خيبة أمل مريرة
    Ne güzel bir gelenek. Open Subtitles ياله من تقليد جميل.
    Burada bir gelenek yok mu bayana eşlik etmek için? Open Subtitles ألا يوجد هناك عرف لحماية المرأة؟
    Avrupalı bir gelenek ve de en doğru yöntem el değiştirerek baskın elle kendini beslemektir. Open Subtitles هذا هو العرف الأوروبي ، والأنسب للتبديل و من ثمّ إطعام النفس بواسطة اليد المسيطرة
    Çuval dikmek harika bir gelenek. Bence hiç sakıncası yok. Open Subtitles ربطى فى حقيب هو تقليد رائع لا أمانع أبداً به.
    Artı hindi yemek bir gelenek. Open Subtitles بالاضافة الى ذلك، تناول الطعام لهم مثل التقليد.
    Kardeşlikten atılacak, ama bir gelenek sonuçta. Open Subtitles الأخوة سيقومون بضربه و لكنه مجرد تقليد
    Bu, bu dünyada bahanelerin arkasına sığınamadığın zaman, verilen bir gelenek. Open Subtitles إنّه تقليد في هذا العالَم ولأسباب خاصّة لا أستطيع تخطيّ ذلك
    Leonidas'ın bile karşı gelemeyeceği bir gelenek. Open Subtitles التقليد الذي حتى ليونايدس لا يستطيع ان يتحداه.
    Uçak yere indiğinde alkışlamayı unutmayın. Bu bir gelenek. Open Subtitles وتأكد أن تصفق عندما تهبط الطائرة , أنه تقليد
    Hindistan'da, yeni doğanlara ad koymada, çok eski bir gelenek vardır. Doğum anında takımyıldızların bulunduğu konuma ve burçlara göre ad verilir. TED واتضح أن في الهند هناك تقليد طويل عن اسماء مستسقاة من الابراج وتشكيلات النجوم تبعاً لوقت الولادة.
    Eski ve iyi bir gelenek. Çoğu soğuk duş alır. Open Subtitles ثمة تقليد قديم رائع معظم الناس يبتعدوا عن الدش البارد
    Şarap çiğneme.Binlerce yıl öncesindeki Yunanlılara dayanan bir gelenek. Open Subtitles يدوسون النبيذ انه تقليد يوناني قديم من الاف السنين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد