Bir haftayı aşkın süredir yeni numara almadık da ondan. | Open Subtitles | ذلك لأنّنا لمْ نستلم أيّ أرقام منذ أكثر من أسبوع. |
Bir haftayı geçmez. Bu şekilde de düzen sağlanmış olur. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لن يتطلب أكثر من أسبوع وبهذه الطريقة نحافظ على الطلب، تفهم ذلك |
Söz, şu pisliği yakaladıktan sonra bütün Bir haftayı yatakta geçirebiliriz. | Open Subtitles | أعدك، حالما نمسك بهذا الحقير فسأمضي وإيّاك أسبوعاً كاملاً بالسرير |
Hesaplaman Bir haftayı mı aldı ? | Open Subtitles | هل استغرق الأمر منك أسبوعاً لتكتشف ذلك ؟ |
İlk defa, koca Bir haftayı hiç birimizin üstüne buzlu içecek dökülmeden geçirdiğimize dikkatinizi seçmek istiyorum. | Open Subtitles | فقط أردت أن أشير أنه لأول مرة, أسبوع كامل قد مرّ من دون أن يتلقى أحدٌ منا عصير مجمد على وجهه |
Bir haftayı geçti ve hala mektubu gelmedi. | Open Subtitles | مضى اكثر من اسبوع ولم اتلقى رسالته بعد |
Ortaya çıkması Bir haftayı bulabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يمر أسبوع قبل أن تظهر |
Bir haftayı aşkın süredir bakkala gitmedim. | Open Subtitles | وأنا لم أذهب الى المتجر منذ أكثر من أسبوع |
Kardeşiniz Bir haftayı aşkın süredir orada kalmış. | Open Subtitles | رغم ذلك ، أختك كانت في الخارج هناك لأكثر من أسبوع |
Buna rağmen Bir haftayı aşkın süredir uyuyamıyor. | Open Subtitles | لم تنم منذ أكثر من أسبوع |
Bir haftayı aşkındır, şu Leo Vitali denen adamı arıyordum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن هذا الرجل (ليو فيتالي) منذ أكثر من أسبوع |
Orson, Bir haftayı geçti. | Open Subtitles | أورسون" ، لم تستحمّ منذ أكثر من أسبوع" |
Biliyorsun, yıldırım çarpmasıyla yere devrilmesen ve Bir haftayı tamamlasan bile Cuddy orayı sana vermeyecektir. | Open Subtitles | حتى لو تمكنت من ألا تصاب بصاعقة واستمررت أسبوعاً |
Bir haftayı geride bırakmanın ne kadar alkol tükettiğinle doğrudan alakalı olduğuna dair hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bir teorim var. | Open Subtitles | أعرف نظريّة غير علميّة من شأنها أن تنسيك أسبوعاً متعلقاً باستهلاكك للكحول |
Bir gün kulüpteki kızları rahatsız eden birinin arabasını hallediyordum sonuç olarak Bir haftayı hastanede geçirdim. | Open Subtitles | ذات يوم فقدت صوابي على سيارة شخص كان يزعج الفتيات في الملهى و النتيجه هي أني قضيت أسبوعاً في المستشفي |
Sonuçların alınması Bir haftayı bulabiliyordu-- bu da hastalığa yakalanalar ve aileleri için oldukça uzun bir süreydi. | TED | قد تستغرق النتائج أسبوعاً وأكثر لتعود -- وهذا زمن طويل جداً للمرضى وعوائلهم التي تعاني من الانتظار. |
Bir haftayı alışverişle geçirecekti. | Open Subtitles | كانت تمضي أسبوعاً هناك لأجل التسوق |
Yaklaşık son Bir haftayı silsek her şeyi hallederiz bence. | Open Subtitles | أعتقد سيكون جيدا إن قمنا بمحو أسبوع كامل |
Ann teyzem her ay Bir haftayı yatakta geçirirdi. | Open Subtitles | عمتي (آن) كانت لتبقى على السرير لمدة أسبوع كامل كل شهر |
Bir haftayı geçti. | Open Subtitles | لقد مر أكثر من اسبوع |
Abartısız Bir haftayı geçti. | Open Subtitles | حرفياً اكثر من اسبوع |
Ortaya çıkması Bir haftayı bulabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يمر أسبوع قبل أن تظهر |