ويكيبيديا

    "bir hikaye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قصة
        
    • قصّة
        
    • بقصة
        
    • قصه
        
    • حكاية
        
    • القصة
        
    • بقصّة
        
    • قصةً
        
    • قصةٌ
        
    • قصّةٌ
        
    • القصّة
        
    • مقالة
        
    • من القصص
        
    • لقصة
        
    • بالقصة
        
    Ve bu fark edilebilir başlangıcı, öngörülebilir sonu olmayan bir hikaye. TED وهي قصة لا يوجد لديها بداية ملحوظ، و لا نهاية منظورة.
    CA: Washington Post'ta yine senin verilerine dayanan bir hikaye vardı. TED كريس: كانت هنالك قصة تصدرت الواشنطون بوست من المعلومات التي شاركتها.
    Sonra katılımcılar, varsayımsal biri hakkında bir hikaye okudu ve kişiliğini değerlendirmeleri istendi. TED ولاحقا، قام المشاركون بقراءة قصة حول شخص مفترض، وطُلب منهم أن يقيموا شخصيته.
    Bu, insanların inanılmaz bir başrolü oynadığı müthiş bir hikaye. TED و هي قصّة فيها البشر يلعبون دوراً مذهلاً و خلاّقاً.
    Bay Palmer'ın çevre konuşmasıyla ilgilenirken daha büyük bir hikaye sezdim. Open Subtitles كنت أغطي خبر خطاب الرئيس عندما أحسست بقصة أكبر من ذلك
    Bu oldukça üzücü bir hikaye, fakat gerçekte hayvanların bazen nasıl duygu sergileyebildiklerini gösteriyor ki bu bazı eski biyologlar arasındaki çok tartışmalı bir konudur. TED وهي قصه حزينة جدا، لكنها توضح كيف أن الحيوانات تستطيع أحياناً أن تُظهر مشاعرها، وهو موضوع جدلي بين علماء الأحياء.
    Neyse ki her sulu gösteri böyle ürkütücü bir hikaye anlatmazdı. TED لحسن الحظ، ليس كل عرض مائي كان يروي قصة شنيعة كهذه.
    Einstein bir hikaye anlattı ve hikayelerini takip etti ve teorilerini buldu ve teorilerini buldu ve denklemlerini yazdı. TED إذن روى آينشتاين قصة واتبع قصصه إلى أن توصل إلى نظرياته وبعد أن توصل إلى نظرياته توصل إلى معادلاته.
    Etrafımızda görünmez bir güzellik var. Her polen çekirdeği bir hikaye ile büyüyor. TED هناك الكثير من الجمال الغير مرئي حولنا وكل حبة لقاح لديها قصة ترويها
    Eğer batsaydı, petrol sızıntısı kadar farklı bir hikaye olurdu. TED لو كان الزيت يغرق, لكان تسرب الزيت قصة مختلفة تماماً
    Birkaç yıl önce kılavuz annelerden biri geldi ve... ...bana bir hikaye anlattı. TED إذاً، منذ بضعة أعوام، عادت إحدى الأمهات المرشدات ، و أطلعتني على قصة.
    Bu şey benim için başka bir hikaye bunu söyleyebilirim, bunu şimdi hissediyorum. Open Subtitles هذا الأمر،أو أية قصة أخرى يمكنني أن أرويها لأنني تعلمت كيف أشعر بها
    Bu bir hikaye çünkü o sırada büroda bir avukat var. Open Subtitles هذا ليس كافيا هناك قصة لأنه كان هناك محام في المكتب
    Son on yıldır hiç sertleşmedim ama o tamamen başka bir hikaye. Open Subtitles بالطبع، لم أحصل على انتصاب في العقد الأخير لكن هذه قصّة أخرى
    Bütün gün yemininizden bahsedebilirsin. Ama gerçekler başka bir hikaye anlatıyor. Open Subtitles يمكنكِ التحدث طوال اليوم عن قَسَمكِ ولكن الحقائق تروي قصّة مختلفة
    Daha iyi bir hikaye uydursaydın yalan söylediğimiz bu kadar belli olmazdı. Open Subtitles لو كلفت نفسك بالخروج بقصة أفضل فلن يكون من الواضح أننا نكذب
    Kadının parasını adama önermiş oldun ve bir hikaye anlatmalarını sağladın. Open Subtitles ‫عرضت عليها المال ‫لتقدم له المال ‫ليخبرنا بقصة ,تكون أنت فيها
    Amacımız bir hikaye yaratmak değil, 3000 yıl önce Tanrı'dan ilham alarak yaratılan bir hikayeye layık olmaktır. Open Subtitles لم يكن مقصدنا أن نخلق قصه لكن أن نستحق ما توحى به القصه التى حدثت منذ ثلاثة آلاف عام
    Kasvetli bir hikaye dinlesem, gerçekmiş gibi tüylerim diken diken olurdu. Open Subtitles ويقف شعر رأسى من سماع حكاية مرعبة وكأنما شعرى شئ حى
    Şimdi, karmaşık bir sosyal sistem planlaması yapmak zor bir iştir ve size bir hikaye anlatmama izin verin. TED نعلم جميعا أن تخطيط أي نظام اجتماعي معقد هو من الصعوبة بمكان واسمحوا لي ان أسرد لكم القصة التالية.
    Sahte bir hikaye anlatabilirim, ya da direkt doğruyu söyleyebilirim. Open Subtitles حسناً، بوسعي أن أُخبرك بقصّة كاذبة أو أن أُخبرك بالحقيقة
    Bana müthiş bir hikaye verdin, gizli tutulan bir şeyin tanıtımını yapamam dostum! Open Subtitles انت قدمت لي فحسب قصةً لعينةً هائلة ولا أستيطع الترويج لسرٍ لعين يارجل
    Ama hükûmete gelince o ayrı bir hikâye ve gerçekten bence bir resim, bin söze bedel. TED لكن عندما يتعلق الأمر بالحكومة، فهذه قصةٌ أخرى، وأعتقدُ في الواقع أن الصورة تعادلُ 1000 كلمة.
    - İlginç bir hikâye. Ama gördüğün gibi hâlâ tek parçayım. Open Subtitles قصّةٌ مثيرة، و مع ذلك، ما زلتُ قطعةً واحدة.
    Cevaplardan çok soruları arttıran bir hikaye yakamı daha da dibe batırır. Open Subtitles القصّة التي تثير أسئلةً أكثر منها إجابات تجعلني أتورط بالأمر حتّى النخاع
    Muhabirin teki az önce evsiz gençlerle ilgili bir hikaye anlattı ve benim oğlum onlardan biri. Open Subtitles مراسلة قامت بإعداد مقالة عن المشردين , وإبني كان أحدهم
    Nasıl bir hikâye planladığını biliyor olsaydım onu biraz hırpalayabilirdim ve bu beni kötü gösterirdi. Open Subtitles لربّما أشبعتها ضرباً لو كنتُ أعرف أيّ نوع من القصص كانت تُخطط لها، تجعلني أبدو سيئاً للغاية.
    Pekâlâ, uzun bir hikaye, özeti şudur ki, biz birlikteydik ve artık ayrıldık. Open Subtitles حسناً , امم تلخيصاً لقصة طويلة , كنا معاً , والأن نحن منفصلان
    Aslında belli bir şekilde davranışlarımızın ileri götürdüğü bir hikâye. TED هي في الحقيقة قصة فيها افعالنا نفسها تدفع بالقصة في اتجاه معين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد