Müzikle çok ilgili bir insandan komik şarkıları bizim gibi takdir etmesini bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا تتوقعي من شخص محب للموسيقى أن يقدر الأغاني الهذلية كما نقدرها نحن |
bir insandan 15 dakikada yaratıcı olmasını isteyemezsiniz ve bir problem hakkında düşünmesini. | TED | لا يمكنك أطلب من شخص أن يكون مبدعا في 15 دقيقة ويفكير في مشكلة. |
Vücut üzerinde yeni algılayıcı öğeler -- tırnaklarınızda saç büyütebilirsiniz, ve dolayısıyla bazı parçacıkları başka bir insandan alabilirsiniz. | TED | محسوسات جديدة عل الجسم فيمكنك تنمية شعر على أظافرك وبالتالي الحصول على بعض الجزيئات من شخص آخر |
Birbirimizle ortak bir dille konuştuk, ve bu bir insandan ötekineydi. | TED | لقد تحدثنا بلغة مشتركة مع بعضنا، و كان ذلك من إنسان إلى آخر. |
3 kanunla programlandıklarını söyledin, bu da demektir ki, bir insandan gelecek şiddete karşı kendisini korumaya çalışmayacak 1000 adet robotumuz var. | Open Subtitles | لقد قلت انهم مبرمجون فقط على القوانين الثلاثه هذا يعني ان لدينا 1000 روبوت لن يفعلوا شيئاً اذا تعرضوا لاعتداء من انسان |
Test sonuçlarına göre ortalama bir insandan çok daha hızlı öğrenebiliyorum. | Open Subtitles | طبقا للاختبارات أنا قادر على التعلم أسرع من الإنسان المتوسط |
Ve, burada, bir insandan ötekine bulaşan şey bir davranış değil bir normdur. Bir fikir yayılıyor. | TED | وهنا، الشئ الذي ينتقل من شخص لآخر ليس هو السلوك، بل العادة. فكرة تنتشر. |
Eğer yaşlı bir insandan kan alırsan, yaşlı bir insana dönüşür müsün hiç? | Open Subtitles | إذا أخذت َ دماء ً من شخص ٍ عجوز هل سيجعلكَ هذا عجوزا ً ؟ |
O zaman çocuklar sıradan bir insandan korkuyor olabilir. | Open Subtitles | إذاً , الأطفال ربما يخافون من شخص طبيعي ؟ |
Ama ölü bir insandan öyle kafana göre bir şey alamazsın tamam mı? | Open Subtitles | لكن لا يمكنك فقط أخذ ساعة من شخص متوفي, حسناً؟ |
Bu durumlar oldukça nadir ve tehlikelidir ve bazen transfere neden olur, ki bu da şeytanın bir insandan diğerine geçmesi anlamına gelir. | Open Subtitles | هذه الحالات تكون متقلبة و خطيرة و في بعض الحالات تؤدي إلى الإنتقال بمعني أن الشيطان ينتقل من شخص لآخر |
Bana kalırsa o evsiz bir insandan daha fazlası değildi. | Open Subtitles | .. إعتقدت أنه كان ليس أكثر من شخص متشرد ، فهمت ؟ |
Ancak görevin bir insandan daha büyük olduğunu da biliyorlardı. | Open Subtitles | لكنهم يعرفون ايضاً ان المهمة اكبر من شخص واحد |
Ancak,çok özel bir insandan gelip bize katılması için rica ettim. | Open Subtitles | على أيه حال لقد طلبت من شخص مميز الإنظمام إلينا |
Bir kurşun bıçaklı bir insandan hızlıdır ama düşündüğünüz kadar da hızlı değildir. | Open Subtitles | الطلقة أسرع من شخص يحمل سكين ولكن ليست أسرع مما تعتقدون. |
Biliyorum ama kendin söyledin sempatiye ihtiyacımız var ve kimse hapisten çıkardığımız masum bir insandan daha fazla bize sempati kazandıramaz. | Open Subtitles | ولكنك قلتها بنفسك احتاج للتعاطف ولن يكسبنا هذا اكثر من شخص بريء اخرجناه من السجن |
Muntazamdı, dikkate değerdi ve yavaşça bir insandan diğerine ta ki Paris'te 3 yıldızlı bir restoranların resmi ekmeği olana kadar ünü yayıldı. | TED | لقد كان أنيقاً، لقد كان ملحوظاً، وببطء أنتشر من شخص لآخر حتى في النهاية، أصبح الخبز الرسمي للمطاعم ثلاثة نجوم في باريس. |
Tanrım, o gerçek değil ve o, bir insandan çok daha fazla şey yapabiliyor. | Open Subtitles | يا الهي هو ليس حقيقي حتى وهو أكثر من إنسان شخصيّ مني أنا |
Biz fare değiliz ve ümit verici bir ilaç geliştirmek istiyorsanız yaşayan hasta bir insandan biraz beyin hücresi ya da kalp hücresi alıp daha labaratuara girip testler ile oyalanamazsınız. | TED | فكما تعلمون، نحن لسنا فئراناً ولا يمكنك أن تأخذ من إنسان حي مصاب بمرض بعضاً من خلايا دماغه أو قلبه وتبدأ بالتجارب عليها في مختبر لتجد علاجاً واعداً. |
Bu sandalye sayesinde bir insandan fazlasıyım. | Open Subtitles | لأن هذا الكرسي يجلعني أكثر من إنسان |
Gerçek bir insandan nasıl kan alınacağını öğrenin. | Open Subtitles | تتعلمون كيف تسحبون دماً من انسان حقيقي |
Evet, ama bir bilgisayar satranç tahtasını herhangi bir insandan milyon kat falan daha hızlı analiz edebilir. | Open Subtitles | حسناً, لكن يمكن للحاسب أن يحلل المباراة, لنقل, أسرع من الإنسان بمليار مرة |