| Galaksinin hiçbir yerindeki normal yapıya uymuyor. Bu bir kâbus. | Open Subtitles | هذا لا يتفق مع قوانين الطبيعة في أي مكان في المجرة هذا كابوس |
| bir kâbus gördüm. Bay Rooney'nin eviyle ilgiliydi. | Open Subtitles | لقد راودنى كابوس لقد كان متعلقا بمنزل السيد رونى |
| İnanılmaz derecede gerçekçi berrak bir kâbus. | Open Subtitles | واضح بطريقة مدهشه.. كابوس منطلق العنان.. |
| Özür dilerim, bir kâbus görüyorum. Yani, bir kâbus görüyordum. | Open Subtitles | انا اسف , انني فقط واجهت كابوساً انني واجهت كابوساً |
| Siz öyle söyleyince, bu şeyler üzerime bir kabus gibi gelmeye başladı. | Open Subtitles | انك حين تقول أشياء كهذه ، فاٍنك تضيق الخناق على ، اٍنه كالكابوس |
| Biliyor musun, devamlı tekrar eden bir kabus görürdüm. | Open Subtitles | مقضوم. تعرف، أنا كنت عندي كابوسا بأنّني كنت بلا رأس. |
| Mazeretlerim kalmadı. Beni de döverdi. Ama bu ortadaki doğruyu değiştirmedi bu ailem için bir kabustu, bir kabus. | TED | و أوسعني ضربًا أيضًا, لكن ذلك لم يغير حقيقة أنه كان كابوسًا لعائلتي, كان كابوس. |
| Olanları düşündükçe, hepsi bir kabus gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا فقط أَبْقى مُفَكِّراً الذي الإِسْتِمْرار فقط حلم سيئ. |
| İnanılmaz derecede gerçekçi berrak bir kâbus. | Open Subtitles | واضح بطريقة مدهشه.. كابوس منطلق العنان.. |
| Tanrım, hareket edemiyorum. Bu bir kâbus olmalı hareket edemiyorum! | Open Subtitles | إلهي , لا أستطيع التحرك هذا كابوس , لا أستيطع التحرك |
| Şu olası yan etkilere bir bak Ron bunlardan herhangi birisi bile bir kâbus olabilir. | Open Subtitles | إنظر لكل هذه الأعراض المحتملة أي واحد منها سيكون كابوس |
| Evet, şifacı cüceler ve maymun kadar bir fare vardı. Tam bir kâbus. | Open Subtitles | حسنٌ، أقزام معالجون وفأر، بحجم قرد، كابوس لعين. |
| - Aslında bir kâbus gibiymiş. - Çok zormuş. | Open Subtitles | أنه فى الحقيقة كابوس أنه امر صعب جدا فى الحقيقة |
| - Aslında bir kâbus gibiymiş. - Çok zormuş. | Open Subtitles | أنه فى الحقيقة كابوس أنه امر صعب جدا فى الحقيقة |
| Sınıfınızda bizler gibi öğrencilerin olması yavaş yavaş bütün ümit ve hayallerinizi ufalıyor dünyanın hiç sona ermeyen bir kâbus olduğunu hissetmenize sebep-- | Open Subtitles | أتخيل وجود أحدنا بفصولكم سيأخذ منكم ببطئ كل آمالكم حتى يكون كل العالم كابوس |
| Ama yarın uyandığınızda bunları hepsinin bir kâbus olduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | لكنّنى أعدكِ بأنّكِ ستستيقظين غداّ وكلّ شىءٍ زال وكأنّه كان كابوساً |
| Sanki uyanıkken bir kâbus görüyor gibiydi. | Open Subtitles | كان دلك كما لو كان يرى كابوساً لكنه كان مستيقظا |
| Benim öğretmenim bir kabus. Üç çocuk merhem kokusunu içine çektiği için hastalandı. | Open Subtitles | معلمي كالكابوس ، ثلاثة طلاب مرضوا من استنشاق الابخرة الخارجة من مرهمه |
| bir kabus gibiydi, Collier aklını kaybetmeden bunları nasıl atlattı bilemiyorum. | Open Subtitles | كانت كالكابوس لا أعرف كيف عاشها ومازال عاقلاً |
| Sürekli yinelenen korkunç bir kabus gibiydi. | Open Subtitles | .. كان كابوسا فظيعا إستمر يحدث مره ثانيه |
| Yani olan her şeyi hatırlıyorum. Bundan kaçmaya çalışmıyorum ama bir kabus görmüşüm gibi sanki. | Open Subtitles | أذكر كل ما حصل ولا أحاول تناسيه، لكنّي أشعره كابوسًا. |
| Gördüğüm şey... sanki bir kabus gibiydi. | Open Subtitles | ..ما رأيته. كان تقريباً مثل حلم سيئ. |
| Ve inandım ki, eğer davaya kadar dayanabilirsek, her şey bitecekti bir kabus gibi. | Open Subtitles | أنا فعلاً آمنت، لو أننا تحملنا حتى المحاكمة، سننتهي من هذا قريباً مثل الكابوس |
| Bu bir kabus. | Open Subtitles | فسيتورط عملائك في تحقيقات جريمة قتل |
| Bu bir kâbus. | Open Subtitles | هذا أشبه بكابوس |