Nasıl bir insan yok yere bir köpeği öldürür ki? | Open Subtitles | أيّ نوعٌ من الأشخاص الذي يقتل كلباً من غير سبب؟ |
O Çin'den kutsal bir köpeği çaldı, içine bir iğne sapladı... | Open Subtitles | لقد سرق كلباً مقدساً من الصين و دس فيه الابر |
Biliyor musun Mona bir kez, arabayla, bir köpeği ezdiğimi görmüş rüyasında. | Open Subtitles | أتعلمين, مرة مونا حلمت بأني صدمت كلباً بسيارتي |
İki adamın bir köpeği alıp dışarıda gezdirmesi garip gelmişti. | Open Subtitles | حسنا,ً أنا لم أخذكم اثنين للرجال الذين يملكون كلبا معاً |
Bir zenciyi zenci olduğu için suçlayamazsın... bir köpeği köpek olduğu için suçlayamadığın gibi. | Open Subtitles | لايمكنك لوم الزنجي على كونه زنجيا قدر لومك للكلب كونه كلبا |
O yüzden bir adamın her zaman bir köpeği olmalı. | Open Subtitles | هذا هو السبب في الرجل ينبغي أن يكون دائما كلب. |
Aslında bu kişi, bir köpeği klonlayan ilk kişidir. Köpek klonlamak, köpek genomlarının plastik yapıda olması sebebiyle çok zordur. | TED | وهو في الواقع أول شخص يستنسخ كلبا، وهو أمر غاية في الصعوبة، لأن مورثات الكلب ذات مرونة عالية. |
Düşünüyorum da, kocan bunca zamandır sahte bir köpeği sevdiğini öğrenirse, bundan pek memnun olmayacaktır. | Open Subtitles | أظن لو عرف زوجك أنه كان يحب كلباً ميتاً زائفاً طوال هذا الوقت لن يكون سعيداً بذلك أبداً |
Bir adamı biraz tartaklamak birşeydir, tamam mı? Ama kahrolası bir köpeği kaçırmak... | Open Subtitles | أن أضرب ذلك الرجل شيئ يمكنني فعله ، حسناً لكن أن أختطف كلباً ملعوناً |
Dün sabah neredeyse bir köpeği ezişini anlattı. | Open Subtitles | بأنها دعست كلباً, أو بالكاد دعسته صباح الأمس |
Biz ayrıldıktan az sonra, komşulardan biri bir köpeği çite bağlı olarak bulmuş. | Open Subtitles | بعد أن غادرنا بقليل، وجد أحد الجيران كلباً مربوطاً بسياج. |
Cevap vermeden önce, Uluslararası Af Örgütü'ne... sürekli olarak bağışta bulunuyorum... ve otoyolda ismi Sparky olan bir köpeği ezilmekten kurtardım... ya da sallamayayım ismini bilmiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تجيبي على هذا لقد قمت للتو بكفالة سجين سياسي لمنظمة العفو الدولية وأنقذت كلباً من الطريق السريع |
Hatırlıyorum da bir keresinde bir içki dükkanını soymuştuk ve kaçarken bir köpeği ezmişti. | Open Subtitles | اذكر ذات مرّة أنّنا سرقنا متجر لبيع الكحول، ودهس كلباً بسيارته |
Büyükannemin böyle bir köpeği vardı. | Open Subtitles | حسناً ، هذا لطيف جدتي كان لديها كلبا تماما مثله |
Efsaneye göre bir keresinde bölgesi bir köpeği öldürmüştü. | Open Subtitles | و الاسطوره تقول ان ظله قتل كلبا |
- Annesi arabanın altında kaldı. - bir köpeği mi ezdin, Red? | Open Subtitles | أمه دُهست بالسيارة - هل دهست كلبا ، ريد ؟ |
Ray'in bir köpeği olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | أنت لم تقولى أن راى كان يملك كلبا |
Dua etsin kendisiyle çıkan bir köpeği var. | Open Subtitles | انه محظوظ بانه وجد كلبا يمكنه مواعدته |
Çin'de olsan hiç kimsenin umurunda olmadan koca bir köpeği yiyebilirsin. | Open Subtitles | عليك أن تقرر لنفسك، في الصين يمكنك أن تأكل كلب بأكمله |
- Zararsız bir köpeği vahşi hayvanlarla aynı yere koydunuz. | Open Subtitles | لقد حبستَ كلب وديع مع حيوانات قاسية في قفصٍ واحد |
Bir grup çocuk kayıp bir köpeği bulmak için bisikletimi ödünç aldı. | Open Subtitles | مجموعة من الأطفال قالوا أنّهم بحاجة لإستعارة درّاجتي للبحث عن كلب مفقود. |
Sonra sadece sıradan, üniversite bitirmemiş ölümlü bir zekaya sahip biri olduğunuzu hatırlar ve sizi affedip size bir köpeği sever gibi davranırlar. | TED | ثم يتذكرون أنك مجرد إنسان عادي محدود الذكاء لم يكمل الجامعة، ويعفون عنك، ويداعبوك مثل الكلب |