Böylece dosyayı incelemeye başladık, dosyadaki bir kağıt üzerinde bir numara vardı. | TED | لذا بحثنا في الملف، قطعة من الورق في الملف كان عليها رقم، |
Arkadaşlar, bir kağıt parçası alıp en utanç verici anınızı yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تاخذوا قطعه من الورق وتكتبون عليها اكثر ذكرى محرجه لكم |
Çocukluğumu hatırlıyorum, okulda sunum yapardım, elimde not aldığım bir kağıt olurdu, kağıdı bir deftere yaslayıp bakardım, sırf insanlar kağıdın nasıl titrediğini görmesin diye. | TED | عندما كنت طفلة أقدم عروضاً في المدرسة كنت أكتب ملاحظات على ورقة وأضع خلفها دفتراً فلا يرى أحد الورقة تهتز |
Hatırlarsanız o ahşap borunun içinden bir kağıt parçası çıkarmıştım. | Open Subtitles | أنت تذكر أني أخرجت من الإنبوب قطعة ورق صغيرة ؟ |
İşte geldin. Bir kâğıt al. | Open Subtitles | . ها أنت هنا , أكتب رسالة |
Pantolonun cebinde Arap alfabesiyle yazılmış bir kağıt parçası buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على ورقه عليها أحرف عربيه فى جيب بنطاله |
bir kağıt parçasını alıyorsunuz zayıf olan elinizi kullanarak içine katlıyorsunuz, bana göre sol elim. | TED | الفكرة تتمثل بالتقاط قطعة من الورق وطيّها من الداخل باستخدام يدك الأضعف بالنسبة لي اليد اليسرى |
Vasiyeti, kendisine mirasçı bırakan bir kağıt parçasıydı buna göre, bütün maddi varlığının sahibi olacak varisi sen olacaktın. | Open Subtitles | الوصيه هى قطعه من الورق والتى تسمح للوريث والذى سيكون أنت بجمع كل أملاكه العالميه |
- Notu her kim yazdıysa muhtemelen boş bir kağıt aldığını düşünüyordu. | Open Subtitles | -من كتب هذه الرسالة -فربّما يعتقد أنّه أخذ قطعة بيضاء من الورق |
Tabii ki silersin. Sadece bir kağıt imzala. | Open Subtitles | بالطبع يمكنك فقط بتوقيع علي قطعه من الورق |
Sonra zil çalıyor ve sana kutu süt ve tuvaletini yapmana izin veren bir kağıt veriyorlar. | Open Subtitles | ثم يرن الجرس ويعطونك كرتونة من الحليب وقطعة من الورق تقول يمكنك الذهاب للتغوط او شيء ما |
Tamam bekleyin bir kağıt alayım.Tamam aldım. | Open Subtitles | حنا انتظري يجب ان ادون ذلك على ورقة حسنا ، كتبته |
Sadece bir kağıt imzaladım. Baba olarak hiçbir hakkım yok. | Open Subtitles | أنا فقط وقعت على ورقة ليست لدي حقوق كوالد |
Sırf bir kağıt parçası imzaladın diye birden daha iyi bir ebeveyn mi oluyorsun? | Open Subtitles | ماذا، فجأةً أنت أفضل لأنّك وقّعت على ورقة ؟ |
Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. | TED | وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة. |
Bir kâğıt al. | Open Subtitles | . أكتب رسالة |
Tek bir kağıt parçasından bir sürü şekil oluşturabilirsiniz ve beğenmezseniz kağıdı eski hâline getirip tekrar katlayabilirsiniz. | TED | يُمكنك صناعة عدة أشكال من ورقه واحدة، وإن لم يعجبك ما صنعته يمكنك إعادة طي الورقة لشكل آخر. |
Kağıt üzerinde güzel görünüyor, ama orada kabul görecek bir kağıt değil. | Open Subtitles | ، الآن، يبدو هذا جيداً على الورق لكن الأسطول هناك ليس ورقى |
Çekmecemde, nemli Bir kâğıt havluda Mung fasulyesi yetiştiriyorum. | Open Subtitles | أنا أضع برعم اللوبيا على منشفة ورقية رطبة |
Belle Reve'in bu iri ve yetenekli ellerde bir kağıt tomarına dönüşmesi, ne kadar uyumlu oldu! | Open Subtitles | (أمررائعأن يكون(بيلريف... مجرد أوراق بين يديك |
Başarılı bir şekilde tedaviyi tamamladığına dair ufak Bir kâğıt imzalamalıyım. | Open Subtitles | يجب علي أن أوقع على قطعة ورقة صغيرة تقول بأنك انتهيتي من العلاج |
bir kağıt ve yazacak bir şeyler alabilmem mümkün mü acaba? | Open Subtitles | أيمكن أن أحصل على بعض الورق وشيء أستخدمه للكتابة؟ |