Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. | TED | وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة. |
Eve döndüğünde, bir kağıt parçasına 7 kez onun ismini yaz. | Open Subtitles | متى وصلت اكتب اسمة سبع مرات على قطعة ورق |
40 milyon dolarlık uyduya değil de, bir kağıt parçasına mı inanıyorsun? | Open Subtitles | هل ستصدقين قطعة ورق أو قمر صناعي بـ 40 مليون دولار |
Ayrıca benim de onlara bakacağını kanıtlamak için bir kağıt parçasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا أريد قطعة ورق لتثبت بانكِ ستكونين هناك لأجلهم. |
Şey, sen bir bürokratın 20 yıl önce bir kağıt parçasına yazdığından daha değerlisin. | Open Subtitles | حسناً, أنت تساوي أكثر مما كتبه بعض البيروقراطيين على قطعة ورق منذ 20 عاماً |
Ama bağlılığımı kanıtlamak için bir kağıt parçasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أني لا أحتاج قطعة ورق لأثبت التزامي |
Isıyla temiz bir kağıt parçasına geçirdim. | Open Subtitles | نقلته بالحرارة إلى قطعة ورق نظيفة. |
Aşikâr. bir kağıt parçasına bakıp böyle şeyler söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك معرفة أمور كهذة من قطعة ورق |
bir kağıt parçasına karalanmış birkaç kelime işte. | Open Subtitles | إنها مجرد خربشات على قطعة ورق |