Hamilelikler bir kadının hayatında mutlu ve doyurucu anlarla dolu zamanlar olarak bilinir. | TED | إن فترة الحمل من المفترض أن تكون سعيدة ومرضية في حياة أي امرأة |
Kılıcının ucu yıkımdan kaçmaya çalışan bir kadının ayağına değiyor. | TED | يتلاقى طرف سيفه بقدم امرأة أثناء محاولتها الهرب من الدمار. |
bir kadının istediği için bir erkekle yatmasının nesi yanlış? | Open Subtitles | ما العيب في امرأة تضاجع شخصا لانها ترغب به فحسب |
Sarışın olmadıktan sonra bir kadının... gerçekten bir kadın olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أظن المرأة قد تكون إمرأة فعلا إلا إذا كانت شقراء |
Daha önce hiç bir kadının kafasına kuş çarptığını görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق وأن رأيت ذلك قط. طائر يصطدم برأس امرأة. |
Mektupta diyordu ki çocuğu olmayan bir kadının ölüden farkı yoktur. | Open Subtitles | تقول أن امرأة لا تنجب طفلاً ليست أفضل من امرأة ميتة. |
bir kadının sizi defalarca çılgına çevirebilmesi büyük bir muammadır. | Open Subtitles | من الغامض كيف تستطيع امرأة أن تقودك للجنون مراراً وتكراراً |
İnanamadığım tek şey, senin gibi harika bir kadının benimle evli olduğu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لا أصدقه هو أن امرأة رائعة مثلك متزوجة مني |
bir kadının benimle belki de son flört edişi. - Halime baksana. | Open Subtitles | على الأرجح، ستكون هذه آخر مرّة تغازلني فيها امرأة وأنا بهذه الحال |
Bunlardan birinin gerçek bir kadının yerini almasına imkan yok. | Open Subtitles | محال أن تحلّ واحدة من هذه الدمى محلّ امرأة حقيقية |
Ama iyi ki başaramadı, tamam mı? bir kadının hayatından bahsediyoruz. | Open Subtitles | ولكن لحسن الحظّ فلم تنجح، نحن نتحدّث هنا عن حياة امرأة |
Altmış yaşındaki bir kadının ağzına dilini sokabilecek kadar nasıl uçabildiğini merak ediyorum. | Open Subtitles | اتسائل ما كمية الحشيش التي تعاطيتها لوضع لسانك بفم امرأة بعمر 60 عام |
Görmek istediği bir kadının olduğunu söyledi sonra da beni attı. | Open Subtitles | لقد قال بأن هناك امرأة يود رؤيتها ثم قام بدفعي خارجاً |
Bir defasında ona bir kadının başarılı olmasının istenmediği bir dönemde hem diplomasi hem de casuslukta nasıl ustalaştığını sormuştum. | Open Subtitles | سألتها مرة كيف أنها تمكنت من إتقان الدبلوماسية والتجسس في الوقت الذي كان لا أحد يريد أن يرى امرأة تنجح |
Sarışın olmadıktan sonra bir kadının... gerçekten bir kadın olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أظن المرأة قد تكون إمرأة فعلا إلا إذا كانت شقراء |
Ama Londra'da yalnız bir kadının tek başına ilerlemesinin kolay birşey olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لكني اكتشفت أن التجول وحيدة في لندن لم يكن أمراً سهلاً بالنسبة لامرأة |
Parisli bir kadının bahardaki kokusunun ne kadar ölümcül olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين كم هي قاتلة تلك الرائحة لإمرأة باريسية في موسم الربيع؟ |
En ateşli şeyin 66 yaşında hamile bir kadının olduğunu söylüyorsunuz. | Open Subtitles | الشئ الأكثر أثارة على الأطلاق سيكون أمرأة حاملة بعمر 66 سنة |
bir kadının yanlış ifade vermesi için düzmece bir oyunla her şeyi planlamak ve Lola'nın ifadesinin Valide Hanım'ı idama gönderebilmek ne suç ama. | Open Subtitles | .الذي بدأ كمخطط بريئ للقبض على .امرأه لم تكن تريد ان يقبض عليها ,تطور .الى ان لولا تعطي شهاده خاطئه و وحكم اعدام محتمل |
bir kadının böyle bir söz vermeye hakkı olmadığını unutmuşum. | Open Subtitles | حتّى نسيت تلك مرأة لم حتى الحقّ في إعطاء الوعود |
Kazara annelik bir kadının başına gelebilecek en güzel şeydir. | Open Subtitles | الأمومة العرضية هي الشيءُ الأعظمُ الذي يمكن أن يحدث للمرأة |
bir kadının bunu idrak etmesini beklemiyorum ama ülkemiz sabotajcılarla dolu. | Open Subtitles | لا اتوقع من امراة ان تفهم ذلك ولكن وطننا يعج بالمتمردين |
Bağımsız ve güçlü bir kadının da güzel olabileceğini kabul etmelisin artık. | Open Subtitles | إمرأه قوية، مستقلة لو كنت أنا لكنت حددت من خسائري وتابعت حياتي |
Gerçek bir Margaret Blaine vardı. Onu öldürüp, soydun ve derisini kullandın. Ölü bir kadının dudaklarıyla merhamet diliyorsun. | Open Subtitles | . وأنتِ قتلتها وسلختها وارتديتِ جلدها . وأنتِ الآن تتوسلين لحياتكِ من شفاة امرأةٍ ميتة |
Burada küçük bir adamın ya da bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. | TED | نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة. |
bir kadının, Shiege'nin yaşına gelince, ailesinden ayrı, kendine göre bir yaşantısı oluyor. | Open Subtitles | المرأه لديها حياتها الخاصة مستقلة عن والديها عندما يصبح المرء بسن شيغي |
Kısa boylu bir erkekle uzun boylu bir kadının evlenmesi gerçekten çok kötü. | Open Subtitles | يكون الأمر سيئا عندما يتزوج رجل قصير بامرأة طويلة |
Ölümlü bir kadının oğlunun babası olmak için cehennemden geldi. | Open Subtitles | اتي من الجحيم وأنجبَ ولد من إمرأةِ هالكةِ |