Seni hapisten çıkartmak kurulun çok da hoşuna giden bir karar değildi. | Open Subtitles | اخراجك من السجن لم يكن قرار شعبيا مع المجلس |
- Kolay bir karar değildi. | Open Subtitles | لم يكن قرار سهل |
Bu kolay bir karar değildi ama ister inan, ister inanma hâlâ içimde bir yerlerde kalan bir parça ahlak kırıntısı var. | Open Subtitles | لم يكن قراراً سهلاً أن آتى ولكن صدقى هذا أو لا تصدقيه لازال لدى بعض الأخلاق فىّ بمكان ما |
Ayrıca sizin için bir önemi varsa, bu hiç kolay bir karar değildi. | Open Subtitles | وإن كان هذا يشكل فرقاً، فهو لم يكن قراراً سهلاً. |
Çünkü bu benim vereceğim bir karar değildi, onundu. | Open Subtitles | لأنه لم يكن قراري لأتخذه بل قراره هو |
- Benim verebileceğim bir karar değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن قراري. |
- Kolay bir karar değildi. | Open Subtitles | لم يكن قرار سهل |
Kolay bir karar değildi ama kararımı verdim. | Open Subtitles | لم يكن قرار سهل لكني حزمت رأي |
- Bilmeni isterim ki kolay bir karar değildi. | Open Subtitles | - أريدك أن تعلم بانه لم يكن قراراً سهلاً. |
Açıkçası, iyi bir karar değildi, ama ondan sonra bir başbakan olarak değil de, George olarak nasıl hissediyorsun? | TED | من الواضح أنه لم يكن قراراً جيداً و لكن كيف تشعر بعد ذلك ، ليس كرئيس للوزراء بل كـ(جورج) ؟ |
Çünkü yanlış bir karar değildi. | Open Subtitles | لأنه لم يكن قراراً خاطئاً |
Hiç kolay bir karar değildi. | Open Subtitles | ذلك لم يكن قراراً سهلاً |
Bu, benim aldığım bir karar değildi. | Open Subtitles | حسناً، لم يكن قراري لاتخذه. |