Teyit edilmemiş bir kaynağım içkilerdeki bir şeyden olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لدي مصدر غير مؤكد، يقول بأن هناك شيئًا في المشروبات |
Kolombiya'da bir kaynağım var, onu ortaya çıkarmamız gerekecek. | Open Subtitles | لدي مصدر في كولومبيا سوف أقوم بالبحث عنه |
bir kaynağım var diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول عندي بعض المصادر |
bir kaynağım var diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول عندي بعض المصادر |
Bir boşluk açılacakmış, bir kaynağım söyledi. | Open Subtitles | لدي مصادر موثوقة تقول بأنه سيكون هناك شاغر عن ما قريب |
Dolayısıyla, güvenilir bir kaynağım olsa ve bu kaynak birtakım sırları ifşa eden biri olsa, Amerikan hükümeti için çalışsa ve yaptığı işin anayasayı ihlal ettiğinden endişelense ve benimle bağlantıya geçse, harekete geçecekler. | Open Subtitles | إذا، لو كان عندي مصدر موثوق يعطيني معلومات كمُبَلّغ، ويعمل في حكومة الولايات المتحدة، ويشعر بالقلق |
- Harika. Hızcının kesin olarak Flash olmadığını ve sahtekar olduğunu bilen bir kaynağım var. | Open Subtitles | لدي مصدر متأكد من أن ذاك السريع ليس البرق ولكن مدعٍ |
bir kaynağım olduğunun duyulmasını sağladım. | Open Subtitles | . لذلك تركتهم يعلمون بانه لدي مصدر |
bir kaynağım var. | Open Subtitles | لدي مصدر سمع بأن ديفيد باكستور |
D.E.A'in ofisinde bir kaynağım var.. | Open Subtitles | لدي مصدر في مكتب الدائرة |
Çok iyi bir kaynağım var. | Open Subtitles | لديّ مصادر موثوقة |
Sağlam bir kaynağım var. | Open Subtitles | وصلني ذلك من مصادر موثوقة |
Resmi olarak bir anlaşma yapılmadı ama iyi bir kaynağım, rehineleri tutanlardan birinin teslim olmak için konuşmaya başladığını söyledi. | Open Subtitles | "لمْ يتم إبرام أيّ إتفاق رسمياً، لكن مصدر في موقع جيّد يُخبرني أنّ أحد الخاطفين" "قد بدأ مُفاوضات سريّة للإستسلام." |
Bana onun nerede olduğunu söyleyen soruşturmaya yakın bir kaynağım var. | Open Subtitles | عندي مصدر مـُـقرب من التحقيقات وأخبرني بمكان أختفاء الأستاذ |
İçerden bir kaynağım var diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقل فقط بأنه عندي مصدر داخلي |