| Ve öğrendiğim her şeyi Kökler adlı bir kitapta topladım. | Open Subtitles | و تلك الأشياء التي تعلمتها كتبتها في كتاب أسميته الجذور |
| Bu, ayağının ağrıdığı zamanın veya bir pastayı ısırdığın anın ya da etkileyici bir kitapta kendini kaybettiğin 3 saatin "şimdi"si değil. | TED | هذا ليس الآن لإطلاق النار ألم في قدمك أو الثانية أن كنت لدغة في الحلويات أو الثلاث ساعات أن تفقد نفسك في كتاب عظيم. |
| Bu, 2006'da Michael Poter ve Elizabeth Teisberg'in yazdığı bir kitapta güzelce anlatılmıştı. | TED | هذا مشروحاً بشكل جميل في كتاب في عام 2006 بواسطة مايكل بورتر و إليزابيت تيسبرج. |
| Müdür Humson, yazdığınız bir kitapta, mahkumları çocuklarınız olarak tanımlıyorsunuz. | Open Subtitles | السجان هامسون ، فى كتاب كتبتة أشرت الى السجناء كأولادك |
| Bir keresinde bir kitapta görmüştüm. Turistlere uyar. Maceraya uygun değil. | Open Subtitles | لقد رأيته فى كتاب ذات مره أنه للسياح أنها ليست مغامره |
| O yüzden, geriye dönüp bakmam gerekirse diye, hepsini bir kitapta bulundurmanın iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لذا, فكرت انها قد تكون فكرة جيدة أن أبيقهم جميعاً في كتاب واحد في حالة إحتجت الى التأجيل |
| Luke Wright hakkında bildiklerin çok kalın bir kitapta sadece beş paragraf kadardır. | Open Subtitles | ما تعرفه عن (لوك رايت) يعادل فقرة واحدة في كتابٍ ضخمٍ جداً |
| ZK: Beni favori fikrim mürekkebi bir kitapta kullanmak. | TED | ز.ك: إذن الفكرة المفضلة لدي هي تطبيق هذا الحبر في كتاب. |
| Latince. bir kitapta okudum. Sadece yüksek sesle söylemek istedim. | Open Subtitles | كلمة لاتينية، قرأتها في كتاب ما وأردت أن أنطقها بصوت عالٍ |
| bir kitapta neler olduğunu hatırlamak için uğraşmam. | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أتذكر ماذا يحدث في كتاب. |
| Hiç oralara gitmedim, ama bir kitapta okumuştum. | Open Subtitles | لم أكن هناك ابداً ولكني قرأت عنه في كتاب |
| Güncel bir kitapta okuduğum şu teori hakkında düşünüyorum, Hopper: | Open Subtitles | أفكر بهذه النظرية التي قرأت عنها في كتاب حقيقي يا هوبر, |
| Ben olgunmuşum baba. Bunu bir kitapta okudum. | Open Subtitles | أنا مُبكّرة النضوج، يا أبي أنا أقرأ هذا في كتاب |
| Müdür Humson, yazdığınız bir kitapta, mahkumları çocuklarınız olarak tanımlıyorsunuz. | Open Subtitles | السجان هامسون ، فى كتاب كتبته اشرت الى السجناء كاولادك |
| Evelyn Hope adı, Bayan Upward'ın evinde bulduğum bir kitapta yazıyordu. | Open Subtitles | ايفلين هوب هو اسم اكتشفته فى كتاب وجدته فى منزل السيدة ابورد. |
| - bir kitapta okumuştum. | Open Subtitles | قرأت ذلك في كتاب ذات مرة |
| Kaderimiz gelecekteki bir kitapta yazmıyor. | Open Subtitles | فمصيرنا ليس مكتوباً في كتاب في المستقبل. |
| Hiçbir zaman fantastik dünyanın sırları, tek bir kitapta toplanmamıştı. | Open Subtitles | لم يسبق أبدا قبل هذا أن المعرفة بهذه المملكة الخيالية قد تم جمعها في كتاب واحد |
| Luke Wright hakkında bildiklerin çok kalın bir kitapta bir paragraftan daha azdır. | Open Subtitles | ما تعرفه عن (لوك رايت) يعادل فقرة واحدة في كتابٍ ضخمٍ جداً |