bir kol, göz veya bacak feda ederek evlerine dönenler şanslı olanlardı. | Open Subtitles | وحدهم من عادوا للبيت من فقد ذراع .. عين .. أو ساق |
Ödünç alınan bir kol için, oldukça iyi iş çıkarıyor. | Open Subtitles | بما أنها اقترضت ذراع شخص آخر إنها تبلي بلاءا جيدا |
bir kol için bana kazık atmalarına izin vermezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تدعهم يُماطلون في إعطائي ذراع ، أليس كذلك ؟ |
Eli olmayan bir kol ne ise yarar? | Open Subtitles | ما المغزىّ من وجود ذراعٍ بدون يد؟ |
"Tanrı baba insana demirden bir kol vermiş vermesine ama | Open Subtitles | ...الرب أعطى الإنسان يدا من حديد " ..... |
Kapıyı açmaya yarayan bir kol. Arabanın üst tarafında bir yerde olmalı. | Open Subtitles | إنه مقبض يحرر الباب ستجدينه على قضيب فوق السيارة |
Ve onu sanal bir kol kullanarak dokunma yardımıyla seçmek zorunda, | TED | وعليه أن يقوم بهذا الاختيار عن طريق اللّمس غير المباشر، مستعملا ذراعا افتراضيّة، ذراعا غير موجودة في الواقع. |
Ve onlara bir kol yaratacağımı söyledim. | TED | وأخبرتهم بأنني سأصنع لهم ذراعاً اصطناعية. |
Bunu, o sırada yeni bir kol elde ettiği için yaptı. | TED | حسنا، لقد فعلت ذلك لأنّها في ذلك الوقت حصلت على ذراع جديدة. |
Aurora'nın aklında kendisinin yansıması bir kol daha alacak şekilde genişletildi. | TED | نموذج الذّات الذي كان في ذهن أورورا كان قد توسّع لإضافة ذراع أخرى. |
Acı bir çeşit alarmdı -- iyi anlamda-- yani vücudun yaralanma sonucu sinyal vermesi, kırılmış bir kol gibi. | TED | كان من المفترض أن يكون الألم نوعًا من جرس إنذار.. بطريقة جيدة. طريقة الجسم في الإشارة للإصابة، مثل ذراع مكسور. |
Burada ise mobil idare, robota bir kol taktık ve kapı aracılığıyla yolunu buluıyor. | TED | وهذا هو التحكم الحركي، حيث وضعنا ذراع للآلي، تمكنه من المرور عبر الباب. |
Siz onu baş ve boyun olarak görüyor olabilirsiniz ama o bir kol. | TED | بعضكم قد يظن هذا رأس أو رقبة ولكن صدقوني، هذا ذراع |
Elbette, saldırması ya da daha küçük veya daha büyük objeleri kaldırması için yönlendirici bacaklarını daha uzun yapacak daha fazla modül ekleyebilir, hatta üçüncü bir kol yapabilirsiniz. | TED | بالطبع، يمكنك إضافة وحدات أكثر لجعل أقدامه أطول. أو لالتقاط أشياء أكبر أو أصغر. أو حتى أن يكون له ذراع ثالث. |
Şimdi bunu, işaretçi olarak bedene yaklaştırmak için kullanacağım. Kaslı bir kol, şimdi de ön kollarını ya da omuzlarını hissedelim. | TED | الآن، أستخدمها كـفأرة للوصول إلى البشرة، ذراع ذو عضلات، لنشعر بالعضلة الأمامية، أو الأكتاف. |
Doktor, beyaz ceketinde siyah bir kol bandıyla evimize geldi. | Open Subtitles | جــاء الطبيب إلى منزلنـا وهـو يرتـدي عـُصـابة ذراع سوداء على معطفه الأبيض |
Bu... Bu hiç kimsenin çizdiği bir kol. Para etmez. | Open Subtitles | هذه ذراع ، رسمها شخص غير معروف ، لا قيمة لها |
Sivri uçlu bir parmak... kumaş... yukarı kaldırılmış bir el... bacak olmayan bir bacak, fakat bir kol... devasa vücutların şaşırtan balesi... kol ve bacakların her tarafı tararcasına hareketleri... | Open Subtitles | الأقمشة يد مرفوعة ساق وهي ليست ساق؛ ولكن ذراع |
Öyleyse neden geçen sene kutu içinde kesik bir kol aldığın zamanki kadar mutlu görünmüyorsun? | Open Subtitles | إذا لماذا بدوتى أكثر تحمسا العام الماضى عندما أهديتكى ذراع مقطوع فى صندوق ؟ |
Eli olmayan bir kol ne işe yarar? | Open Subtitles | ما المغزىّ من وجود ذراعٍ بدون يد؟ |
"Tanrı baba insana demirden bir kol vermiş | Open Subtitles | .... الرب أعطى الإنسان يدا من حديد " |
Beyaz panelin altında basit bir kol var. | Open Subtitles | إنه مقبض بسيط أسفل لوحة بيضاء |
Yani yedek parçaları bana bir kol ve bacağa mal olacak ve bunu fiyatından düşmelisin. | Open Subtitles | تماما إذن ستكلفني ذراعا وساقا لأي أجزاء تحتاج إلى تغيير |
bir kol ya da bacak kaybettin ve Washington Meridian sigorta 20 bin dolar verecek, her neyse kıçını korumak her şeyden daha önemli değil mi? | Open Subtitles | اذا فقدت ذراعاً او ساقاً واشنطن مريديان للتأمين ستعطيك اكثر من 20 على ما تبقى منك وهي افضل من لا شيء, هل فهمت ؟ |