ويكيبيديا

    "bir kutunun içine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في صندوق
        
    • داخل صندوق
        
    Sonraki gün, hayvanlarımızı alıp daha önce hiç bulunmadıkları kırmızı bir kutunun içine yerleştiriyoruz. TED الآن في اليوم التالي، نستطيغ أخذ حيواناتنا و وضعهم في صندوق أحمر لم يجربوه أبداً من قبل.
    Onca yolu bir kutunun içine konmak için gelmedi. Open Subtitles ولم يأتِ كل هذة المسافة كي يوضع في صندوق
    Neden onları çatı katında bir kutunun içine kapatmıyorsun? 21'e geldiklerinde çıkartırsın. Open Subtitles لم لا تغلقين عليهم في صندوق في العلية, وتخرجينهم حين يصبحوا في الـ21؟
    Yola koyulduğunda metal bir kutunun içine hapsolursun. Open Subtitles عندما تدخل الطريق، تجلس داخل صندوق معدني.
    Algoritmayı alalım, metal bir kutunun içine tıkıştırıp veri merkezinin arkasına bir yerlere yerleştirelim de hiçbir şeye bağlanamasın. Open Subtitles لنأخذ الخوارزمية, نضعها في صندوق معدني ونضعها في مركز بيانات أحد الشركات حتى لا يمكنها الاتصال بأي شيء
    Ama onları elektrikli bir kutunun içine hapsederek yangın ihtimalini yok edersek, onlara ne faydası olacak? Open Subtitles و لكن إن كنا سنمنع خطر اللهب بحبسهم هناك في صندوق مكهرب كيف سيساعد هذا؟
    Beyinde korku anısı bulmaktansa, hayvanlarımızı alıp onları, örneğin buradaki mavi kutu gibi bir kutunun içine koyduk ve mavi kutuyu temsil eden beyin hücrelerini buluyoruz ve ışık demetine tepki gösterecek şekilde onları kandırıyoruz, tıpkı öncesinde söylediğimiz gibi. TED بدلاً من إيجاد ذاكرة خوف في الدماغ، نستطيع البدء بأخذ حيواناتنا، و وضعهم في صندوق أزرق كهذا و وجدنا خلايا الدماغ التي تمثل هذا الصندوق الأزرق و جعلناهم يستجيبوا لنبضات ضوئية تماماً كما ذكرنا سابقاً.
    Kalabalık bir sokakta bir kutunun içine bırakılmıştı. Open Subtitles لقد وضع في صندوق و ترك في شارع مزدحم
    Asılmış. bir kutunun içine tıkıştırılıp ara sokağa bırakılmış. Open Subtitles لقد شنق,و حشر في صندوق و ترك في زقاق
    Yani bazen hayalimde bir kutunun içine tıkılmış ve korkmuş olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles احياناً اتخيلها... مبلله و خائفه في صندوق من الورق المقوى بجانب احد السكك الحديدية
    Onu görevden açığa aldık. bir kutunun içine koyduk. Open Subtitles لقد قمنا بتفكيكها ووضعها في صندوق
    40lı yıllarda ilk kek karışımlarını yapmaya başladıklarında bu tozu alıp bir kutunun içine koydular ve ev hanımlarına basitçe bir kaba boşaltıp su eklemelerini, karıştırıp fırına vermelerini istediler ve - işte! TED عندما بدأوا بخلطات الكعكة في الأربعينيات ، كانوا يأخذون المسحوق و يضعونه في صندوق ، ثم يطلبون من ربات البيوت أن يسكبونه ويحركونه مع قليل من الماء ، يخلطونه ، يضعونه في الفرن ، و تحصل على الكعكة .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد