Ve sadece iyi bir liderin Afrika'da büyük bir fark yaratabileceğini hissettiğimi hatırlıyorum. | TED | وأتذكر أني شعرت كيف أن قائد واحد جيد قادر على خلق فرق كبير كهذا بأفريقيا. |
Dünyanın yok olduğunu gördüğünde bu insanlar tek bir liderin altında birleşmek yerine ölmeyi tercih ettiler. | Open Subtitles | هؤلاء البشر وفي عالم يتفتت، يفضّلون الموت على التوحّد تحت امرة قائد واحد. |
Eğer bugün konuşmamdan çıkaracağınız tek bir şey varsa o da şudur: Afrika'da, dünyanın herhangi bir yerine göre, iyi bir liderin yaratacağı fark dünyanın herhangi bir yerinde yaratacağından daha büyüktür ve nedeni de şu: | TED | لكن إن خرجتم بأمر ما من محادثتي هذه، فهو: في أفريقيا، أكثر من أي مكان بالعالم، الفرق الذي قد يشكله قائد واحد جيد هو أكبر من أي مكان آخر، والسبب هو. |
Bazen bir liderin, halkının iyiliği için kılıcını bırakması gerekir. | Open Subtitles | احياناً على القائد ان يتنازل لما هو جيد لرجاله |
Hey, tam da bir liderin söyleyeceği bir şey diyeceğim. | Open Subtitles | اسمعوا، سأقول ما يتوجب على القائد قوله، لنفترق |
İngiltere tahtında, bir liderin arkasında birleşmiş. | Open Subtitles | " عرش إنجلترا " مُتَوحّدة خلف قائد واحد |
İngiltere tahtında, bir liderin arkasında birleşmiş. | Open Subtitles | " عرش إنجلترا " مُتَوحّدة خلف قائد واحد |