İsterseniz fırtınada bir liman deyin. | Open Subtitles | سميها كما تشائين ملاذ عظيم من العاصفة إن كنتي ترغبين بذلك |
Fırtınada bir liman. | Open Subtitles | ملاذ عظيم من العاصفة |
Çabuk hareket etmeliyiz. Asshai'de iyi bir liman olduğunu duydum. | Open Subtitles | يجب أن نسارع بالرحيل ثمة ميناء في آشاي،، |
Sanırım fırtınada sığınacak herhangi bir liman arıyorlar. | Open Subtitles | أظن أن الناس سيختارون أي ميناء في العاصفة |
Haritadan yeterince faydalandım ama açıkçası güvenli bir liman bulmak için yeterli değildi. | Open Subtitles | يمكنني أن أقرأها بوضوح, لكن.. من الواضح ليست جيّدة كفاية للبحث عن ميناء آمن |
Şangay bir liman kenti. Her yerden birileri var. | Open Subtitles | شنغهاي عباره عن ميناء , كل الناس من كل مكان |
Limana zamanında varabilecek miydim? Acaba bir liman var mıydı? | Open Subtitles | هل أستطيع بلوغ الميناء في الوقت المناسب هل هو موجود أصلاً ؟ |
Bazıları "Çin neden İzlanda'ya bir liman inşa etmek istiyor?" diye sorabilir. | Open Subtitles | قد يقول قائل,"لماذا "يريد الصينيون بناء الميناء في (أيسلندا)؟ |
Saint Martin'de bir liman var. | Open Subtitles | حسناً، هناك ميناء في سانت مارتن. |
Yolun sonunda bir liman olacak. | Open Subtitles | سيكون هُنالك ميناء في نِهاية الطريق |
Los Angeles'ın güneyinde bir liman kasabası. | Open Subtitles | و هي عباره عن ميناء يقع جنوب "لوس أنجليس" |